Gecenin bir yarısı uyuması gerektiğini hatırlayan bu bünye, başını yastığa koyduktan -sanırım- bir-iki saat sonra gürültüyle uyandı.
Sesler aynen şöyle idi: Tık! Tııııırrrrrrrrrrrrrrkkkkkkt! Pat! Tırrrrrrrrrkkkk-Taka!Tak!Pat!
Uyku sersemi az koktum sanırım. Yataktan kalkarken, 'Uçan Adam Sabri' modunu açtım: Allaaaağğğğğğhhhh!
Ses neymiş?
Minnak portakal, sabahın köründe pinpon (pingpong?) topuyla oynamaya karar vermiş. Topu da sıkıştırmış köşeye -böyle ayakkabılıkla paspas arasına- çift pati top oynuyor! Sektiriyor, duvara pas veriyor, gelişine rövaşata çakıyor falan.
Dedim ''Gızım Bak Git!''
Aldım topu patilerinden, koydum yastığımın altına, vurdum kafayı yattım yeniden. Saçma salak rüyalar gördüm, en korkulusundan :/ Çok ünlü artistlerin olduğu bi' filmin içine düşmüşüm ama film gerilim filmi. Başrol oyuncularından biri benim, hem de kurban rolünde! Adam beni arıyor arkadaş filmde fellik fellik! Bulursa karnımı kesecekmiş! :/ İçinden bi'şi alacakmış! Ne saklanmalı, ne kaçışlı, ne adrenalinli rım-tım! rım-tım! bi' filmdi be!
Kahvaltıda kendi kendime yorumladım rüyamı: totom açıkta kalmış ve de son günlerdeki tartışmalardan etkilenmiş bilinç :/ Karın yarmalar, doktor masaları felan :/ Ne kadar takılmamaya çalışsam da bilinçaltı çıkarıyor acısını bi' yerden işte. Neyse, ben bu rüyanın içinde kaçarken, korkarken, kovalanırken, saklanırken başka bi' ses duydum. Kırççç! Tırrk! Pat-pata da pata da! Kırrrç! Ama bu sefer bünye idmanlı :) araladım gözümü, baktım. Bizimki tutmuş içi çıkırdaklı-şakırdaklı faresini kuyruğundan ağzıyla, bi' sağa atıyor-koşuyor uzaklaşıyor sonra dört pati üzerine atlıyor, bi' sola atıyor-koşup uzaklaşıp anında dönüp dört pati üzerine atlıyor. Fare fare olalı böyle eziyet görmemiştir arkadaş! :) Kızamadım bu sefer, o filmli kabustan kurtardı beni minnakım :) Hem fareyi de yastık altına koyacak halim yoktu, benim uyku da hazır hiç olmuşken, kalktım yataktan.
Saat olmuş 06:30... alışık değilim bu saatte uyanmaya, değişik bi' tecrübe oldu bana da. Uykusuzum be, sarhoş gibiyim :/ Ama güne şahane bi' başlangıç yaptım :) Şehrin güne uyanışını izledim... kahvaltı hazırladım yolculuk öncesi Maria'ma :) Karşılıklı kıkırdadık, bi'daha ki buluşmaya plan yaptık falan. Son gelen yorumları ve selamları ilettim... sevindi :) Maviş gözleri ışıl ışıl ''yazan olursa sevgilerimi ilet, yine gelecek-yine poz verecek' de diye de sıkıca tembihledi :) Şimdi çıktılar kapıdan, çıkmadan önce elbetteki 'Tren Yolculuğu Kombini'ni fotoğrafladım :)
Sonra aklıma uzun süredir Minnak'ın fotoğraflarını paylaşmadığım geldi :)
Dedim bi' kaç kare paylaşayım.
Üstteki fotoğrafta, Mama Maria'nın koltuktan kalkmasını fırsat bilmiş olan Minnak, bulmaca kontrolü yapıyor.
Alttaki fotoğrafı da sanırım dün çektim ama şu an yine aynı pozisyonda dinleniyor hanfendü... malum, bu gece çok yoruldu, çok koşturdu :) Pingpong toplarını sevgilim bi' kaç gün önce almış gelmiş. Bizimki bayıldı, dört dönüyor evde resmen. Altı toptan üçü kayıp, kimbilir nereye sıkıştırdı? Bulamadım :) Biri yastık altında... hala vermiyorum. Kafa şişiriyo! :)
Şu tüy yumağını görünce aklıma geldi;
Geçen gün banyoda tarayıp-fırçalıyorum bu düdüğü... aldı hevesini fırçadan yana, gidip oynamak istedi. Ben de fırçalamayı daha bitirmediğimden, kucağımdan gitmesine izin vermedim. Bir zorladı, iki hamle yaptı... baktı kaçış yok; yüzüme bakıp resmen -kısacık da olsa- tısladı! Beni korkutacak güya! Ben de -nasıl yaptım bilmiyorum- ama öyle bi' tısladım ki gözlerine baka baka (dişlerimi de azıcık göstererekten) gözleri faltaşı gibi açıldı, kuyruğu kıstırdı... bi' daha da kaçmak için hamle bile yapmadı. O gün bugündür şeker gibi... ne bi' şımarıklık yapıyo, ne bi' agresiflik belirtisi gösteriyor. Ben yanına gelince kendini yere atıyor, kuyruğu az kıstırıp 'sev beni' moduna geçiyor. Sanki bana azıcık çekiniyor-korkuyor gibi geldi :/ Bilmeden yanlış bi'şi mi yaptım ben o tıslamayla? :/
Neyse.
Pazar günüme aktif başlangıç yapmadan önce Tren Yolculuğu Kombini'ni de koyayım şuraya, tam olsun :)
Gömlek : Bilmiyom!
Pantolon: Bilmiyom!
Çanta: Hiç bilmiyom! :)
Saat-Takı: Dünküsünün aynısı :)
Bi'de gökkuşağı fotoğrafı paylaşayım gitmeden. Yannız bu ilginç bi' gökkuşağı. Şakır şakır yağmur yaparken ve gökyüzü gıpgri bulutlarla kaplıyken -akşam- ortaya çıktı! :) Ne güneş vardı ne bi'şi ortada. Nasıl oldu-oluştu ben de anlamadım.Fotoğrafta da gördüğünüz üzere dik idi! :) Başlangıcı olan-bitişi olmayan bi' gökkuşağı. Mikail'in canı sıkılmış galiba, bi'de böylesini yapayım demiş :) Du' bakalım daha neler görücez bu memlekette.
Şimcilik 'bu gaddan' :) Gelirim, bi' gönderi daha yaparım belki. Bissürü 'taslak' var yazı listemde, paylaşayım sık sık, aradan çıksın hepiciği :)
En gülücüklüsünden olsun Pazar'ınız :)
Sesler aynen şöyle idi: Tık! Tııııırrrrrrrrrrrrrrkkkkkkt! Pat! Tırrrrrrrrrkkkk-Taka!Tak!Pat!
Uyku sersemi az koktum sanırım. Yataktan kalkarken, 'Uçan Adam Sabri' modunu açtım: Allaaaağğğğğğhhhh!
Ses neymiş?
Minnak portakal, sabahın köründe pinpon (pingpong?) topuyla oynamaya karar vermiş. Topu da sıkıştırmış köşeye -böyle ayakkabılıkla paspas arasına- çift pati top oynuyor! Sektiriyor, duvara pas veriyor, gelişine rövaşata çakıyor falan.
Dedim ''Gızım Bak Git!''
Aldım topu patilerinden, koydum yastığımın altına, vurdum kafayı yattım yeniden. Saçma salak rüyalar gördüm, en korkulusundan :/ Çok ünlü artistlerin olduğu bi' filmin içine düşmüşüm ama film gerilim filmi. Başrol oyuncularından biri benim, hem de kurban rolünde! Adam beni arıyor arkadaş filmde fellik fellik! Bulursa karnımı kesecekmiş! :/ İçinden bi'şi alacakmış! Ne saklanmalı, ne kaçışlı, ne adrenalinli rım-tım! rım-tım! bi' filmdi be!
Kahvaltıda kendi kendime yorumladım rüyamı: totom açıkta kalmış ve de son günlerdeki tartışmalardan etkilenmiş bilinç :/ Karın yarmalar, doktor masaları felan :/ Ne kadar takılmamaya çalışsam da bilinçaltı çıkarıyor acısını bi' yerden işte. Neyse, ben bu rüyanın içinde kaçarken, korkarken, kovalanırken, saklanırken başka bi' ses duydum. Kırççç! Tırrk! Pat-pata da pata da! Kırrrç! Ama bu sefer bünye idmanlı :) araladım gözümü, baktım. Bizimki tutmuş içi çıkırdaklı-şakırdaklı faresini kuyruğundan ağzıyla, bi' sağa atıyor-koşuyor uzaklaşıyor sonra dört pati üzerine atlıyor, bi' sola atıyor-koşup uzaklaşıp anında dönüp dört pati üzerine atlıyor. Fare fare olalı böyle eziyet görmemiştir arkadaş! :) Kızamadım bu sefer, o filmli kabustan kurtardı beni minnakım :) Hem fareyi de yastık altına koyacak halim yoktu, benim uyku da hazır hiç olmuşken, kalktım yataktan.
Saat olmuş 06:30... alışık değilim bu saatte uyanmaya, değişik bi' tecrübe oldu bana da. Uykusuzum be, sarhoş gibiyim :/ Ama güne şahane bi' başlangıç yaptım :) Şehrin güne uyanışını izledim... kahvaltı hazırladım yolculuk öncesi Maria'ma :) Karşılıklı kıkırdadık, bi'daha ki buluşmaya plan yaptık falan. Son gelen yorumları ve selamları ilettim... sevindi :) Maviş gözleri ışıl ışıl ''yazan olursa sevgilerimi ilet, yine gelecek-yine poz verecek' de diye de sıkıca tembihledi :) Şimdi çıktılar kapıdan, çıkmadan önce elbetteki 'Tren Yolculuğu Kombini'ni fotoğrafladım :)
Sonra aklıma uzun süredir Minnak'ın fotoğraflarını paylaşmadığım geldi :)
Dedim bi' kaç kare paylaşayım.
Üstteki fotoğrafta, Mama Maria'nın koltuktan kalkmasını fırsat bilmiş olan Minnak, bulmaca kontrolü yapıyor.
Alttaki fotoğrafı da sanırım dün çektim ama şu an yine aynı pozisyonda dinleniyor hanfendü... malum, bu gece çok yoruldu, çok koşturdu :) Pingpong toplarını sevgilim bi' kaç gün önce almış gelmiş. Bizimki bayıldı, dört dönüyor evde resmen. Altı toptan üçü kayıp, kimbilir nereye sıkıştırdı? Bulamadım :) Biri yastık altında... hala vermiyorum. Kafa şişiriyo! :)
Şu tüy yumağını görünce aklıma geldi;
Geçen gün banyoda tarayıp-fırçalıyorum bu düdüğü... aldı hevesini fırçadan yana, gidip oynamak istedi. Ben de fırçalamayı daha bitirmediğimden, kucağımdan gitmesine izin vermedim. Bir zorladı, iki hamle yaptı... baktı kaçış yok; yüzüme bakıp resmen -kısacık da olsa- tısladı! Beni korkutacak güya! Ben de -nasıl yaptım bilmiyorum- ama öyle bi' tısladım ki gözlerine baka baka (dişlerimi de azıcık göstererekten) gözleri faltaşı gibi açıldı, kuyruğu kıstırdı... bi' daha da kaçmak için hamle bile yapmadı. O gün bugündür şeker gibi... ne bi' şımarıklık yapıyo, ne bi' agresiflik belirtisi gösteriyor. Ben yanına gelince kendini yere atıyor, kuyruğu az kıstırıp 'sev beni' moduna geçiyor. Sanki bana azıcık çekiniyor-korkuyor gibi geldi :/ Bilmeden yanlış bi'şi mi yaptım ben o tıslamayla? :/
Neyse.
Pazar günüme aktif başlangıç yapmadan önce Tren Yolculuğu Kombini'ni de koyayım şuraya, tam olsun :)
Gömlek : Bilmiyom!
Pantolon: Bilmiyom!
Çanta: Hiç bilmiyom! :)
Saat-Takı: Dünküsünün aynısı :)
Bi'de gökkuşağı fotoğrafı paylaşayım gitmeden. Yannız bu ilginç bi' gökkuşağı. Şakır şakır yağmur yaparken ve gökyüzü gıpgri bulutlarla kaplıyken -akşam- ortaya çıktı! :) Ne güneş vardı ne bi'şi ortada. Nasıl oldu-oluştu ben de anlamadım.Fotoğrafta da gördüğünüz üzere dik idi! :) Başlangıcı olan-bitişi olmayan bi' gökkuşağı. Mikail'in canı sıkılmış galiba, bi'de böylesini yapayım demiş :) Du' bakalım daha neler görücez bu memlekette.
Şimcilik 'bu gaddan' :) Gelirim, bi' gönderi daha yaparım belki. Bissürü 'taslak' var yazı listemde, paylaşayım sık sık, aradan çıksın hepiciği :)
En gülücüklüsünden olsun Pazar'ınız :)
Görsel: Sahibinin sesi - Sittirella marka
ya bunlar çok güzeller ama yaa
YanıtlaSilBalımı yemek istiyorum :)))
dinsizin hakkından imansız gelirmiş diye boşuna dememişler
hahahaahah
çok güldüm Balıma :)) iyi olmuş, anneye tıslanmaz :)))
Hiç!
SilAnnelere tıslanmaz! :)
Aldı cevabını, kuyruk kıstırılmış geziyo şimdi azcık ters baktığımda :)
Sanırım kimin sözünün geçtiğini nihayet anladı :D
Çok güzeller bunlar, ebet, ben de senin pişmaniyeyi bi' elime geçirsem... :)
:) Özlemiştik portakalı. Öptük burnusundan.
YanıtlaSilÇıksa yuvasından, söz öpücem burnusundan senin için :)
SilDinleniyo hanfendü! :)
E vallahi güldüm yani. Çocuklar henüz uyurken ben yürüyüşümü yapıp gelmişken bi açayım bakayım neler olmuş bloglar aleminde demişken ,okudum ve çok güldüm. İyi geldi yani... Sarı şeker çok komik bir kız olmuş. Gecenin bir yarısı top oynamak ha! Bizde hiç olmaz böyle şeyler hiççç:))) Hatta pinpon toplarının kaçtığı kara delikler var bizim evde ,bir torba alıyoruz haftaya yarısı kayboluyor . Senin de pazarın en güzelinden olsun. Not:Maria'nın bu kombini hoşmuş ya...
YanıtlaSilColette'cim :)
SilBal'ım rutine bindirdi.
Akşam ben bilgisayar karşısındayken kucağıma geliyor, dört pati havada mırıl mırıl sevdiriyor kendini.
Sonra da uyuyor kucağımda! :)
İki-üç saat uyuduktan sonra, ne zaman ben yatağa gidiyorum, uyanıyor.
Suyunu içiyor, kuru mamasından atıştırıyor, tuvaletini yapıyor...
Sonra başlıyor zıplamaya tavşan gibi! :)
Tüm gece salonda dört dönüyor, yatak odasına pek yaklaşmıyor ama pingpong topunu geçirince patiye... sesi çok iyi bilirsin.
Gece o ses büyüyor! Nasıl bi' gürültü anlatamam :)
Yok ona top-mop geceleri! :)
Saklayacam-aha buraya da yazıyorum :)
Maria sana not bıraktı: Kefir içsin, hakiki-ev yapımı kefir dedi.
Kendisi günde 3 bardak içtiğinden... vardır bi' bildiği :)
:))))) Sevgili Ella ve taifesi,
YanıtlaSilne diyeyim, bizlere uyup arandın sen kızım.. Turuncu yumoş benim Colette'imin benzeri galiba. Daha dur sana ne haylazlıklar edecek.
O rüyaya da ne demeli, şimdi Freud'vari bir yorum yapsam saçmalamış olacağım. senin yorumun daha makul ve mantıklı.
Bu moda ikonu kaynana da hoş oldu sayfanda:))) Kendisine sevgiler, selamlar.
Eee, hadi gari gel şu Antalya'ya..
Not: Antalya şivesinden bir incidir ''gari''
'Gari' Ege'de de ünlüdür, çok kullanırız Begonvil'cim :)
SilHakikaten arandım ben :)
İlk Öykü'nün Jale'si ile başladı kedilere sempatim.
Sonra senin Jane geldi :)
Sonra Euphoric'in kediciği... derken derken bi' baktım kedim olmuş! :)
Kaşla-göz arasında sekiz ay geçmiş bile bu Turuncu düdükle :)
Rüya meselesine hiç girmeyelim, pek fenaydı :/
Mama Maria'm idol, ikoncan! :)
Antalya'ya gelicem, bahçeli evinde keyif yapıcam, kızlar ve minik'i sevicem-öpücem :)
Çok güzel geçsin Pazar günün :)
ben de çok güldüm ya, nasıl tısladın öyle:))) ben de deneyeceğim bakalım yapabilirsem:))
YanıtlaSilgece bizimki de oyun oynuyor, genellikle de musluğu fırçaladığım kıllı fırçayı buluyorum yatağının yanında. deli mi ne, kıllı diye arkadaş mı sanıyor onu acaba?
ama Balkızımın tatlılığı beni bitiriyor Sittim yahu,böyle bir yumukluk, cingözlük, minnaklık yok!
öperim ikinizi de.
Bildiğin tısladım Judy'm :)
SilAma öle böle değil, gözleri korkudan (veya şaşkınlıktan) faltaşı gibi açıldı! :)
Kuyruğu kıstırdı, o gün bugündür turuncu melek :D
Dene bakalım sende işe yarayacak mı? :)
Sevgilim bugün gitmiş, süngerimsi, çok zıplayan, en ses çıkarmayanından bi' top alıp gelmiş :)
Taktik değiştiriyoruz ahahah :)
Dilediğince oynasın minnakım.
Senin fırça işi çok fenaymış :P Başka bi'şeye yönlendir.
Biz de öperiz seni kocaman :)
way sittirelya bacım, sahalara dönmüşsün :) bi dönmüşsün pir dönmüşsün bir değil üç kişilik dönmüşsün:)
YanıtlaSilönceliklen seni buralarda görmek hem de neşeli yazılarla pek güzel^^
sonra balkızı zati çok seviyoruz ailecenek izliyoruz, öpüyoruz Shiro da öpüyor :)
sonra maria'ya da hoşgeldin diyoruz, gökkuşağı foturafına gerenk yok gayet renkli bir kayınvaliden varmış diyoruz:)
biz de olaylar olaylar, ben gerçek hayata yeni yeni adapte olmaya, blog alemine veda etmemiş olmama rağmen dönmeye çabalıyorum, sevgiler sevgiler..
not: sizi çok bekledik tr'ye gelirsiniz diye ama bizim oğlan duvardan duvara atlarken bu gece veterinere bıraktık, iki üç güne sünnet düğünümüz var etli pilav ayrana bekleriz :)
Nisa'cım :)
SilNegzel seni görmek! Sevindirik oldum :)
Balkız'da sizi seviyor, en çok da Shiro'yu ama gözden uzak-gönülden uzak meselesi mahvediyor her şeyi :/
Sünnet düğününe gelemicez, pilavdan ayırma :D Ahahahahaha :)))
Gökkuşaaaa haltetmiş kalınvalidemin yanında, haklısın :P
Bissürü sevgi bizden, bi de patiler-burun felan ;)
Kediyle olan maceralarınızı gülümseyerek okuyorum. Çok seviyorsuznu keratayı ya, çok da yüz vermiyorsunuz :D
YanıtlaSilEşek sıpası ya! :)
SilSevdikçe tepemize çıkıyor, alıştıra alıştıra patronun kim olduğunu öğretiyoruz.
Du' bakalım daha neler neler yaşayacağız bu düdükle :)
hahahha kediye tıslayan deli:)
YanıtlaSilN'apsaydım? :)
SilKorkmuş gibi yapıp, ortalığı bu düdüğe mi bıraksaydım? :)
Kucağıma gelmek için bile mırk! mivk! izin istiyor artık :)
Sevdim ben bu işi, ehehehe :)
öldürüyorsun sen beni yaa...artık biri yazılarını keşfetsin yahu...senin köşen için millet gazetenin müptelası olur...bir de farkettin mi bilmiyorum ama sana duygularını belirtmiş minnak zaten..bakınız 2. fotoğraf, havaya kalkmış pati...:))) alma kuzumun pinponlarını bi daha..
YanıtlaSilAman Niyan'ım ne yaptın? :)
SilBırak keşfetmesin kimse beni, yetenek sahibi değilim ki keşfedileyim... ihtiyaç yok, burda biz-bize eğleniyoruz işte :)))
O patiyi alıp yicem, o olcek sonunda! Geldiğimizde göreceksin, neler neler yapıyor o patiler.
Eşek sıpası bu ya :)
Öperim canım benim.