Inglot Cosmetics

Kızlar toplanın, size Inglot'tan bahsedeceğim :)
İlk olarak Inglot'a aşık olma sebebimi vereyim:

PARABEN FREE FORMULA
NOT TESTED ON ANIMALS

işte bu iki cümle beni benden alıyor :)
Hiçbi' ürününü hayvanlar üzerinde test etmeyen nadir firmalardan biri Inglot.
Bu bile gönül rahatlığıyla ürünlerini almak için yeterli sebep bence.

Bundan bi' kaç yıl önce, takip ettiğim blog sayfalarının arasında gördüm ilk olarak Inglot adını.
Çok kaliteli, kolay bulunmayan, insanların ürünlerini almak için 5-6 saat yolculuğu göze aldıkları kadar muhteşem bi' marka olarak lanse ediliyordu. Diyordum ''ne manyak insanlar var, bi' oje için beş saat yolculuk yapıp-dünyanın parasını bayılıp, bi' de seviniyorlar'' :)))
O zaman Inglot'un Polonya markası olduğundan haberim bile yoktu.
Ne zaman ki iki yıl önce Wroclaw'a taşındık... ilk gün girdiğim sıradan bi' alışveriş merkezinde 'INGLOT' tabelasını gördüm; şaşırdım :)
Gel zaman-git zaman -iş yerimin tam karşısındaki alışveriş merkezinde olmasından dolayı- Inglot ziyaretlerimi sıklaştırdım.
Fiyatları hiç de bahsedildiği gibi uçuk değildi ve çok kaliteli-çeşitli ürünleri vardı.
Özellikle farlarının pigmentleri harikaydı.
Sürdüğünde yumuşacık, saatlerce -tüm gün diyelim biz ona- göz üzerinde kalıyor ama temizlemeye kalktığında hiç zorlamadan, sağa sola bulaşıp yapışmadan, gözü-yüzü hırpalamadan silinip gidiyordu.
Çalışanları işinin uzmanı, bilinçli, ürün satışına değil, cilde uygun ürün tavsiyeleri veren, 'ister al- ister alma ama alacaksan da sadece ihtiyacın olanı al, gereksiz ürün alma' mantığında olan, bize göre 'böyle para mı kazanılır?' diyeceğimiz bi' firma Inglot.
Dünyada sayılı merkezlerde olmasına rağmen, Polonya'da hemen her alışveriş merkezinin içinde yer alması ve ürünlerinin standart olması onu benim için güzel kılan.
Ve -bunu nispet yapar gibi söylüyorum ama- hiç de pahalı değil :)
Mesela ben, minicik göz altı kapatıcısını 'buna bu kadar para verilir mi? salaksın kızım sen, bu parayla en şahanesinden bir akşam yemeği yersin' diye homurdana homurdana almıştım. Üç aydır her gün kullanıyorum, yarısına bile getiremedim :)
Ve, verdiğim para ise 10-15 TRY kadar bir şey idi :) Homurdanmam onaydı yani, 35 yılda bi' cimriliğim tutmuş demek ki :)
Önceleri ''Freedom System'' den kendi makyaj paletlerimi yaratmaya başladım, sonra bi' aplikatör, sonra bi' kapatıcı, sonra bi' ruj derken bi' baktım ki gerçekten Inglot'u sevmişim.

Salı günü  iş çıkışı, şirketin yabancı çalışanlarının bar toplantısı vardı.
Tüm gün çalışmışım, iş-güç kafa patlatmışım.
Dokuz saate yakın PC karşısında göz altlarım şişmiş... 'tek rakibim kurbağa kermit' moduna girmiştim ki, iş çıkışı soluğu Inglot'ta aldım.
'N'olur beni insan kılığına sokun' dedim :)
Daha önce görmediğim bi' kız 'lütfen oturun' dedi.
Bi' soru-bi' soru daha, far nasıl sürülür, makyaj için olmazsa olmaz nedir, tenime gidecek renkler nelerdir diye nefessiz bi' soru yağmuruna başladım, onlarca sorumu bıkmadan-usanmadan, büyük bi' sabırla ve de uygulamalı olarak göstererek cevapladı.
Peygamber sabrı dedikleri bu olsa gerek :)
Ben olsam, bana biri bu kadar soruyu peşpeşe sıralasa ''Kızım bak git!'' der, kovalardım :)
Meğersem bu hatun kişi Inglot'ta çok uzun süredir çalışan, işin tanıtım-satış değil de, işin arka kısmında yer alan bölge sorumlusuymuş. O gün denetim amaçlı oradaymış ve benim şansıma-kendi şanssızlığına- o anda işi bittiğinden müşteriyle ilgilenmek istemiş.
Yaklaşık 1.5 saatlik soru-cevap-makyaj maratonunun ardından sırf emeğine karşılık almak istediğim rimeli bana satmayarak beni şaşırttı :)
Neymiş?
Hiçbi' şey kusursuz değilmiş, Inglot rimellerinin hiçbiri benim kirpik yapıma uygun değilmiş.
Kendime başka bi' markadan ince fırçalı, kaliteli bir rimel seçmeliymişim ama rimel dışında bi' şey almak istersem alabilirmişim.
Fırça temizleme solüsyonu alayım o zaman dedim, satmadı.
''Temizlenecek fırçanız yok, krem pudra veya fondöten almaya karar verirseniz ve uygun fırçanız olursa o zaman alın, şimdi gereksiz para kaybı olur sizin için, kullanmayacağınız ürünü ne yapacaksınız?'' dedi :)
Dedim ''yüzüme uyguladığın krem pudradan alayım o zaman'', rengi çok doğal durmuştu çünkü.
Baktı: ''kusura bakmayın kalmamış ama yarın gelecek. Hem bu akşam deneyin makyajınızı, herhangi bi' rahatsızlık hissetmezseniz, duruşundan-kalıcılığından memnun kalırsanız gelir alırsınız'' dedi :)
Param var-hiçbi' şey alamıyorum! :)
En ucuzundan iki fırça aldım -gerçekten ihtiyacım vardı... özellikle göz altı kapatıcım için kullanmaya fırçam yoktu.
Teşekkür-rica-kocaman gülümsemeler, elimde bi' kartvizit, bebek gibi bi' cilt ve şahane makyajla ayrıldım Inglot'tan :)
Gece o kadar sohbet, sıcak, sigara dumanı, yeme-içme ve harekete... ve hatta eve gelinceye dek sırılsıklam eden yağmura rağmen makyajım mükemmeldi :)
Ertesi günü ise cildim bebek gibi-yumuşacık idi.
Ziyaretime gelen bi' kız arkadaşımla sohbet sırasında konu makyaja gelince, banyoda aylardır duran ama on beş günde bi' kapağını belki açtığım makyaj sepetimi koydum önüne.
Başladık ürünlere bakmaya; gözlerime inanamadım.
O kadar çok far, göz kalemi, dudak kalemi, eyeliner, allık ve daha sayamadığım malzemem var ki, şaşırdım.
Arkadaşım 'Bunları da ojelerin gibi mezara götüreceksin sanırım, neden hiç kullanmıyorsun?' dedi.
Cevap veremedim :)
Haklıydı. Banyoda sıra sıra duran, güzelim ojelerimin haftada bi' tozunu alıyorum sadece. Aşka gelirsem yine haftada bir kez oje sürüyorum. Dolayısıyla aldığım ojeler bir-iki yıl sonra çöpe gidiyor :/
O an karar verdim: üniversite yıllarıma geri dönüp, yine makyaj yapmaya başlayacaktım.
Maksat bi' kasa makyaj malzemesi stoğunu eritmek :)

Dün soluğu Inglot'ta aldım.
Makyaj temizleyicisi, silikon makyaj bazı, far bazı, 1 adet kaş farı, bi' adet kaş fırçası, bi' adet ruj, bi' adet ruj fırçası, kaş farı ve rujumu bi' arada saklayabileceğim 'Freedom System' den bi' yuvarlak-aynalı palet.
Evde bulunan, yine Freedom System'den seçtiğim farlarımdan ikisini koyup makyaj çantama atabileceğim ikili-kare palet, bi' far fırçası, bir de makyaj yaparken malzemeleri üzerine sıktığımız metal-çok şık bi' paleti satın aldım :)
Evvelsi gün de, bi' yüz fırçası ve kapatıcı fırçası almıştım.
Tek sorun; cildime uygun krem pudranın gelmemiş olmasıydı. Onu da gelir gelmez alacağım veya bir diğer şubelerinden edineceğim.
Aldığım ürünlerden bir kaç örnek vereyim:
Akşam akşam, telefonumla fotoğrafını çekmeyi denedim, ortaya aşağıdaki fotoğraf çıktı.


Bari ne aldığım görünsün, belki birilerine fikir verir diye www.inglotcosmetics.com adresinden aldım aynı ürünlerin fotoğraflarını :)


Yani, demem o ki;
Bu kız, bundan böyle pek süslü olacak :)
Her şey bi' yana; bugüne dek kullandığım ve bundan sonra kullanacağım marka olduğundan, Inglot'u  gönül rahatlığı ile öneririm.
Bu da böyle reklam gibim oldu.
Bi' biz yiyemedik şu blog aleminin balını-kaymağını canına yandığım :)
Yakında blogu makyaj bloguna çevirirsem şaşırmayın.
Şaka nan şaka... :)

Günaydınlar :)
Güzel olsun gününüz.

Görsel: Sahibinin sesi - Sittirella marka / Inglot.pl

16 yorum:

  1. hani boyle sabah bir saat once kalkip ful makyaj hazirlaniyorlar ya, ben o kadar makyaji anca dugunlere giderekn yaparim hatta onu bile yapmam, ben de oyle olmak istiyorum sittirella. Inglot bana bunu yaptirir mi :)
    hic duymamistim ben bu markayi. makyajla cok aram yok ama seviyorum da heves de ediyorum. dur bakayim bizim burada inglot var mi?
    guzel guzel suslenmeler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kalplerimiz birmiş :)
      Ben de akşam okudum gönderini, şu anda yorum yazıyordum :)
      Bugün evden çalışıyorum da :)
      Hehehehe :)))
      Inglot -gerçekten- şahane bir marka Gülçin'cim.
      Ürün yelpazesi çok geniş ve sürekli.
      Çok kaliteli, zaten gittiğinde-bulduğunda anlayacaksın :)
      Bence dene, hatta fikir edinmek istersen ne almak istediğini söyle ben elimden geldiğince açıklarım :)
      Linkine bakarsan, freedom system şahane bi' olanak.
      Gidiyorsun, kendi paletini kendin yaratıyorsun.
      İStediğin renkleri-istediğin sayıda alıyorsun ve mıknatıslı paletleri sayesinde ne dökülüyor-ne bulaşıyor ne de yok kapağı kırıldı vs. derdi oluyor.
      Bence; istiyorsan yaparsın :)
      Ben yapmaya karar verdim.
      Gittim malzeme bile aldım baksana... yapmazsam yuh! artık bana:)
      Ojelerimi de bitireceğim... rafta sıra sıra duruyorlar, bitirene kadar da yenilerini almayacağım :)
      Inglot'un ojeleri 'muhteşem' dir bu arada :)
      Tırnağa nefes aldıran özel formülü ile, sürdün mü üç gün silme, ucu bile açılmaz :)
      Ben kolay kolay bir markayı sevmem.
      Kaldı ki 'marka' takıntım gerçekten yoktur.
      Ama konu yüzüm olunca; kesinlikle Inglot :)
      Hemen gidip yorumumu bitireyim... sana en güzelinden bir gün ve en sevgi dolusundan bir hafta sonu dilerim :)
      Sevgilerimle.

      Sil
  2. Abla yaa.. Bende makyajlı bir resim bekledim postun sonunda :) güle güle kullan, güzel güzel süslen:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok be güzelim, ben buraya fotoğraf koymam :)
      Görmesinler elimi-yüzümü :)
      Nazar değer falan... :P
      Teşekkür ederim, dilerim güzel günlerde kullanırım :)

      Sil
  3. oje manyağı olarak iglot u duymuştum..ama ilgi süpermiş hala var mı böyle elemanlar:) gerçi eleman değilmiş bölge sorumlusuymuş şansına :) ucuz muş da hakikaten saol paylaşım için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eleman-bölge sorumlusu diye bir fark yok.
      Hepsi aynı kalitede hizmet veriyorlar :)
      Burası Türkiye değil, adamlar bir şeyler satmak için ayaküstü kırk yalan uydurmuyorlar.
      Ojeleri şahane ama bende 30-40 şişe oje olduğundan artık oje almayı planlamıyorum, yeter bana... çok bile hatta :)
      Rica ederim.

      Sil
  4. Ay delisin harbi birsürü şey almışsın. Kullan bari, onları da bi kenarda ölüme terketme.

    Eskiden, yani mercan yokken kadar eskiden :) evet doğrudur bende sürünüyordum, cildime sürdüğüm baz ve göz ile alakalı malzemelerin haricini ise kesinlikle marka gözetmeksizin hoşuma gittiğince alıverirdim. Sonra Mercan doğunca bir süre bu renkli hayattan uzak kaldım, yeniden süsleneyim dediğimde ise fazla olan birşeyler olduğunu farkettim :)

    Makyaj olayının özüne döndüm sittirella; sürme çekiyorum, bi de rimel. ha bide theBalm'in tuhaf bi pudrası var uçmuyo, akmıyo, yağlanmıyo hatta ambalajındaki pudrada bitmiyo.. o derece paranormal! he bi de onu seviyorum.

    yorumları okumadım. saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Artık : ''yapıcam'' deyince muhakkak yaptığımı öğrenmişsindir Derya :)
      Kullandım bilem, an itibariyle PC başında mutteşem bi' makyajla oturmaktayım :)
      Bildiğin 'çok güzel' oldum nan! :)
      Bende şu ana dek bi' göz kalemi-bi' rimel ve de göz altı kapatıcısıyla günü geçiriyordum :)
      Gözaltı torbalarımdan bahsetmiştim değil mi? :D
      Yakında özgürlüklerini ilan edecekler diye korkuyorum, o derece belirgindir :)
      Artık makyaj şekerim :)
      Keşke blog syafasında boy boy fotoğraf şettirenlerden olsaydım da gösterseydim :)
      Çok sevdim! :)
      Ben o ''paranormal'' zımbırtıları çok seviyorum, candır onlar, hayat kurtarır.
      Bulabilirsem bakayım o pudraya :)
      'Yağlanmıyor' kelimesi bitirdi beni :)
      Yorumları okumaman kabul idilmiştir bu seferlik :)
      Ehehehe :)

      Sil
  5. işte böyle görünce içim gıcıklanıyor, çılgınca makyaj malzemesi almak istiyorum. sonra senin sepet gibi benim çekmece mahsun, kullanılmayan, boynu bükük malzemelerle dolup taşıyor. işyerinde makyaj yapmak zorunda olmamam bir rahatlık tabii ama haftasonu ya da kızçelerle filan buluşacağım zaman seviyorum valla boyanmayı, en sevdiğim boya da allık:)

    Inglot'dan hiç alışveriş yapmadım, üstelik bana 5 dakika yürüme mesafesinde Inglot mağazası var:) en çok farları ve ojeleri denemek istiyorum. şimdi senden duydum ya tamamdır, referans çok kuvvetli oldu, mutlaka denemek lazım:)

    öperim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşyerimde makyaj yapmamayı bırak, giyinmeden gitsem kimse 'ne oluyor be?' demez :)
      Pek bi' global- google kıvamındayız ofiste Judy'm :)
      Özgürlük ayağına her bi' şey serbest :P
      Ama... yapıcam makyaj!
      Hatta bugün başladım, ilk iltifatımı Lou Salome'den Skype görüşmemizde aldım :)
      Kamerayı açar-açmaz 'abla çok güzel görünüyorsun' dedi... tamamdır :)
      Bilmiyordu bile bu konuda gönderi yaptığımı :)
      Git... muhakkak bak Inglot'a.
      Fırçalarını dakikalarca inceledim bugün kullanırken.
      Tek kelime: şahane! :)
      Ve de makyaj yapacaksan fırçayla yap :)
      Öperim bende :)

      Sil
  6. sayende hem eğlendim hem bilgilendim çok keyifli bir yazı olmuş.inglot mağzasındaki kızıda ayrıca tebrik ettim.biraz ilgilendikleri için ürün almak zorundaymışsın gibi davranan bütün satıcılara ibret olsun:) bursa da inglot olmadığı için birkez daha üzüldüm çok merak ettiğim ürünleri var ama malesef:( ürünlerini güzel günlerde kullanman dileğiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş gelmişsin Ruj :)
      İlk geldiğimde 'ne suratsız bu satıcılar, böyle para mı kazanılır?' diye düşünüyordum.
      Burada kimse sana zorla bir şey satmaz.
      Pazarda bile çıt çıkmaz, ürünlerini bağıra-çağıra satma geleneği sanırım bize özgü :)
      Seni gereksiz-kullanmayacağın bir ürün almaya kesinlikle zorlamıyorlar.
      Umarım en kısa sürede Bursa'ya da açılır bir Inglot :)

      Sil
  7. Kuzum o paraben-free ve no tested on animals kismina yazacak bir sayfa yazim var ama kirmayayim hevesini sen yine iyi bil ;)
    gule gule kullan cicilerini, kenarda kosede kalmasin benimkiler gibi sur bol bol ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kır hevesimi, bilmek istiyorum kuzum :/
      Süreceğim sürmesine de... ne olur yaz bu konuda.
      Gönderi yapmazsan, mail gönder, bileyim :)
      Ürünlerini hayvanlar üzerinde test etmeyen kozmetik firması aramaktan bi' hal oldum.
      Seninkiler kenarda mecburiyetten kalıyor :)
      Singapur'da makyaj yapmak demek -bence- amatör palyaçoluk yapmak olur herhalde :)
      Şahsen ben yapamazdım.
      Öpüyorum.

      Sil
  8. haftasonu rotterdamda karsima cikmasin mi? Benim de allik ve fondotene ihtiyacim vardi. Hayatimda ilk defa fondotenim oldu. sayende bu markayi hatirladim yoksa inan nedir bu ya der gecerdim. sagolasin sittirella :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke fondoten ve allık fırçası da alsaymışsın Gülçin.
      Inglot'un fırçaları harika! Azıcık ürünü tüm yüzüne kusursuz yayıyor.Bir de fırça temizleyici solüsyonu var, ben bir yıldır kullanıyorum yarıya indiremedim. Hem de çok ucuz.
      Bir daha yolun düşerse fondoten ve allık fırçalarını da al, azıcık fiyatlı ama inan bana değiyor :)

      Sil
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...yavrum seni layk ettim...