Bir Cosmopolitan okudum, hayatım değişti.


-Sittirella, Mars dolaylarından bildiriyor-
Hayatımın en amaçsız, boş, garip ve hatta saçma Pazar gününü yaşadım.
Yiyecek bi' şeyler hazırlamak dışında hiçbi' şey yapmadım.
Saçımı bile taramadım.
O derece.
Tüm gün fotoğraf baktım, kendime profil fotoğrafı yaptım, beğenmedim değiştirdim.
E-postalarıma bakmaya karar verdim, unuttum. Sonra kazayla sayfayı kapadım. Sonra da kim yazacak şimdi kullanıcı adı, şifre allasen deyip vazgeçtim.
Telefonuma bile bakmadım.
Bilgisayar başında zaman öldürdüm. Kelimenin tam anlamıyla öldürdüm.
Neyse...
Cosmopolitan'ın sayfasına düştü yolum bugün.
Oraya tıkla, bu haberi de oku derken, bi' baktım Kozmodayım.
Az uz değil, dile kolay. İlk ve son kez sene 2004'te Ataköy-Atrium-Fü-ta'da yaptığım Pazar okuma keyfi sırasında karşı çaprazdaki gazete bayiinden almıştım. Pek bi' iddialı gelmişti kapak yazıları... ne gülmüştüm ne gülmüştüm.

Olay şu şekerim; bulmuşlar 3-5 tane tuzu kuru, Mars'ta yaşayan, bu dünyadan ve Türkiye'den bi' haber olan dallama hatun... vermişler ellerine kağıdı kalemi. Yazın demişler fantaaaaaağzilerinizi kadın-erkek ilişkileri üzerine. Onlarda -sağ olsunlar- görev bilinciyle yazmışlar habire. Yapıştırmışlar, eklemişler, fotoğraflarla süslemişler; al sana Cosmopolitan olmuş.

Şimdi aşağıdaki paragrafı bi' okuyalım hep beraber. Bakalım bu aplalar neler demişler.
Haziran ayı sayısının kısa özetiymiş bu efenim. Hepsini yazmadım, aradan numunelikleri seçtim, bilesiniz. Varsa merak eden gerisini gider alır en yakın bayiiiiiiiden bi' Kozmo, okur.
Ben aynı parayı dondurmaya vermeyi tercih ederim, şahsen :)

Sözü Kozmo aplaların dahiyane fikir ve önerilerine bırakıyorum.

''...
Eğer siz de pek çok kadının taşıdığı karakteristik özelliklere sahipseniz ilişkilerinizi ve birlikte olduğunuz erkekleri ölene dek sorgulayacaksınız demektir. Yaşadıklarınızı anlamaya çabalamaktan yorgun mu düştünüz? Sizi, aklınızı kurcalayan bu sorulardan kurtarmak için, evrensel ilişki kurallarını derleyip pratik bir aşk rehberi hazırladık.

(Bak, gördün mü? Evrensel ilişki kuralları demiş. Boşuna demedim sana Mars'ta yaşıyor bunlar diye. İnanmadıydın değil mi bana? Devam edelim... )

Son görüşmemizden bu yana tam dört gün geçti ve hâlâ aramadı. Bu artık bittiği anlamına mı geliyor? Belki de... Bunu anlamak için ona, birlikte geçirdiğiniz zamanları özleyeceğinize dair bir e-posta atın. Eğer bunu ciddiye alıp ayrılık konuşması yapmazsa, daha akılcı ve sakin davranmayı deneyin.

(Ne kaddan mantıklı değil mi? Aramıyor mu manitan? Açacaksın e-posta adresini. Mektup yazacaksın. Sonra oturup cevap bekleyeceksin... Allan grizekalısı! Elinde telefon. Çok mu zor açıp telefonu 4 gündür neden arayıp sormadığını öğrenmek? En fazla bu iş bitmiştir der. Sen de ona "hadi sana ii günneeeeeer!" deyip kapatırsın, budur dünya gezegeninde geçerli olan durum.)

Eşyalarımı onun evinde ne zaman bırakmalıyım? Aklınızı kullanın ve taşınmaya diş fırçası gibi onu ürkütmeyecek küçük şeylerle başlayın.

(Yeryüzünde nefes alıp veren ne kadar bekar erkek varsa, evlerinde başıboş gezinen bi' diş fırçası gördüğünde tüyleri tiken tiken olar, durumum vehametini anlar ve tırsar cicim!
Yüzbilmemkaç ekran TV koysan evine, "Aaaa ne güzel lan! Maçları ayna gibi seyredicez artıkın!" deyip olayı algılayamaz ama küçücük dediğin diş fırçasını gördüğü an ampul yanar kafalarında. Budur olay. Ne korkutmamasından bahsediyorsun? Hohoooo... Hakkaten Mars'ta havalar nassı? )

Hiçbir plana sadık kalmıyor. Ona nasıl ayak uydurabilirim? Misilleme yapın. İzlemek istediği bir maça biletiniz olduğunu, birlikte gidip gidemeyeceğinizi sorun. Maç günü ise, planınızı değiştirdiğinizi söyleyin.
 
( Bi' düşünelim ne kadar mantıklı... Şimdi.... fanatik Galatasaray'lı veya Fenerbahçe'li veyahutta Beşiktaş'lı bi' sevgilimiz var. Pazar günü oynanacak Barcelona vs beyefendinin takımı maçına 2 biletimiz olduğunu, birlikte gidip gidemeyeceğimizi sorucaz. Maç günü adam giymiş formayı üstüne, takmış kaşkolu, stadın kapısında 'Planımı değiştirdim cicim' diyecez öyle mi? Bunun adı da misilleme olacak? Hakkaten takdir ettim bu dahiyane fikri. Aplaların sayesinde kör topal ilerleyen ilişkimizden de olucaz demek ki.)

Beş yıldır birlikteyiz, hâlâ evlilik teklif etmemesi kötüye mi işaret? Her zaman değil. Evlendiğinizde büyünün bozulacağını ve bu şekilde ilişkiyi yürütmenin sizin için de daha cazip olduğunu sanıyor olabilir. 

( Diyosuuuuuun... Siz yediyseniz ben de yedim bu fikri.)

Hâlâ eski sevgilisiyle görüşüyor. Endişelenmemi gerektiren bir durum var mı? Onlara katıldığınızda herhangi bir rahatsızlık duymuyorsa, hayır.
 
(Burada dikkatin verilmesi gereken yer soru değil, verilen cevap. Ne güzel yazmış ama de mi? Sen de katılmak istediğinde 'Sevgilim az sağa kaysana, yataktan düşücem' dediğinde 'Gel bi'tanem gel, aramıza gir, üşümüzsündür sen şimdi' diyorsa ne var bunda endişelenicek? Allasen, dert ettiğin şeye bak)

Ona evlilikle ilgili düşüncelerini sorduğumda, sürekli bunun çok da önemli olmadığını söylüyor. Neden? Elbette, bu büyük günü o da önemsiyor. Yalnızca davetiye gibi ayrıntılarla boğuşmak istemiyor.
 
( Apla apla... soruyu annadığına emin misin sen burda? Adam takmıyorum diyor sen hala davetiye, nikah şekeri, masa düzeni... hohooooooooo... Dünya'dan Mars'a! Bırek Bırek!)

Beğendiğim bir erkekle tanışmak için nasıl bir yol izlemeliyim? İsminizi söyledikten sonra yüzünün bir yerlerden tanıdık geldiğini söyleyebilirsiniz.

(Meraba, ben Ella. Yüzün bi' yerlerden çok tanıdık geliyor bana... eee sonra? Bu mudur olay yani? Tanıştık mı şimdi. Bitti dert, sıkıntı. Mal gibi kalmadık çocuğun-adamın gözünde böyle bi' girişle. Emin misin?)

İş yüzünden birbirimize vakit ayırmakta zorlanıyoruz. Bu ilişkinin şansı var mı? Eğer birlikte geçirdiğiniz zamanları çoğaltmak için fedakarlık yapabiliyorsanız; devam.
 
(Çalışan evli çiftleredir sözüm. Boşanın gitsin anasını satem, ne uğraşıp duruyorsunuz hala? 
Teallam yareppim...)

DEVAMI COSMOPOLITAN'IN HAZİRAN SAYISINDA.

(Bu aplalara akıl-fikir dilerim. Dağıtılırken nerdeydiler acaba? Kesin makyaj tazeliyorlardı, tuvalette kaldılar. Bu önerileri para verip almaya niyetlenen varsa onlara da akıl-fikir dilerim ben şahsen, bizzat, kendim.)

Görsel: Google Images

11 yorum:

  1. Son görüşmemizden bu yana tam dört gün geçti ve hâlâ aramadı. Bu artık bittiği anlamına mı geliyor?---

    Gerizekalı demek istiyorum izninle :):)

    YanıtlaSil
  2. *Lou*
    Meydan senin cicim :)
    Neresinden tutsan elinde kalıyor :)

    YanıtlaSil
  3. Cavapta varya belli ki daha bi gerizekalısından çıkmış..
    Onu ne kadar özleyeceğinize dair bir e posta atın. Lan beyinsiz arasana adamı açık açık sor. Ya da git yanına. Bu adamlar sizi bu saçma salak tavırlarınızdan dolayı terk ediyor olabilir mi? Hayır neden hemen mağdureyi oynuyorsun ki, şüpheleniyorsun birşeyden diyelim ara sen beni 4 gündür aramıyosun bırakıyorum lan seni şerefsiz de kapat suratına.
    Adam seni aramamış, sen de 4 gün onu merak edip aramamışsan adam tabi bırakır seni. Bi de şey demiş ya, bunu ciddiye alıp ayrılık konuşması yapmazsa daha akılcı ve sakin olun. Yani aptal olun demiş. Aptal kadın terk edilmeyi hak eder kardeşim bu böyledir. Ara adamı hesap sor yani yoksa bu adam seni terk eder de aldatır da. Hadi seviyorum aşığım ölüyorum diye sudan çıkmış balık kıvamında dolaşıyorsun. 4 gün boyunca bu adamın ya başına bişi geldiyse? Ay bilmiyorum Sittirella. Kadınlar şu işlerle uğraştıkları sürece hiç kurtulamayacaklar zincirlerinden ve bu düzen devam edecek.

    YanıtlaSil
  4. Son görüşmemizden bu yana tam dört gün geçti ve hâlâ aramadı. Bu artık bittiği anlamına mı geliyor?


    Ya ben de lou gıbı bu olaya takıldım
    bunu yazan kımse tanımak ıstıyorum onu
    ne olur buraya yazsın
    bızımle ıletısım kursun:))


    Veeeee
    bugunun en guzel olayıydı kardes ılan edılmem:)
    ben kendı adıma
    ÇOooooKK ama ÇOkkkk mutluyuM:)
    canım benım

    YanıtlaSil
  5. *Lou*
    Ben en çok şuraya takıldım;
    Soru:Ona evlilikle ilgili düşüncelerini sorduğumda, sürekli bunun çok da önemli olmadığını söylüyor. Neden?
    Cevap:Elbette, bu büyük günü o da önemsiyor. Yalnızca davetiye gibi ayrıntılarla boğuşmak istemiyor. Hahahaaaaa :)))
    Koptum.

    *Öykü*
    Kızkardeşim benim :)
    Kimsejikler alamaz seni benden artıkın :) Hehhe
    Ben de mutluyum. Neden olmayayım ki?
    Dur sana hemen bir olay anlatayım:
    Annem hamile, hatırlıyorum dün gibi ben 4.5-5 yaşlarındayım. Nasıl hazırım ama kızkardeşim olacak. Kıyafetlerimi hazırlıyorum. Pembe tokalar alıyorum pazardan felan. O zamanlar yok ki böyle cinsiyet belirleme vs.. testleri :) Neyse doğum günü geldi, annem hastanede bizde evde hazırlanıyoruz babaannemle, gidecez kızkardeşimi görmeye... Ben bir mutlu, bir sevinçli.
    Babaannemin en yakın arkadaşı geldi eve güle oynaya. Dedi; güzelim, gözün aydın, nur topu gibi bir oğlunuz oldu !!!
    Şok oldum.
    Bir kapandım koltuğun üzerine, başladım ağlamaya. Tam 6 saat :))))
    İstemedim erkek kardeş. Zorla mı kardeşim? 9 ay hazırlanmışım kızkardeşe ben. Ev pespembe olmuş sayemde.
    Neyse, sonuçta sevdik mecburen erkek kardeş fikrini :))) Elde olan tek o vardı, n'apalım?
    O müjde !!!! yi veren kadıncağızı da o gün bugündür sevmem. Sevemedim bir daha.
    Kızkardeşe hasret bir ömür geçirdim öykücüm böyle...
    Ama artık var :) Hehheeee
    Vermem kimsejiklere seniiiiiii :)
    Canımsın.

    YanıtlaSil
  6. Cosmo ve ona benzer dergilere para verenlere çok acıyorum, ama daha çok öyle hatunların sevgililerine tabii ki.

    YanıtlaSil
  7. İlahi sen, bilmezmisin cehalet mutluluktur. Yarın için dua et bakiim, gerisi sır, iyi haberlerim olsun artık :) Öptüm yanaklarındannn :)

    YanıtlaSil
  8. *Asabi Balık*
    Ben bunlara para verip alanın sevgilileri olmasına -ŞAŞIYORUM- :)

    *Sazan*
    Sen de benim için dua et bakem yarına, gerisi sır. Seninkinin aynısının tıpkısından benim de olucak :)
    Süpaneke, dinimiz, Amin! :)
    Hadi bakem :)

    YanıtlaSil
  9. Tamam, söz... Dayanamadım, yazdım azıcık, yayınlayacağım az sonra :)

    YanıtlaSil
  10. "Apla apla... soruyu annadığına emin misin sen burda? "
    koptum sabah sabah, ofistekiler kafayi yemisim gibi bakiyorlar suratima :)

    bu arada kucuk bir not; arka fon koyu oldugu icin yazilari okumak biraz zor oluyor boyutu biraz buyuturmusun yada bold yapabilirmisin?

    YanıtlaSil
  11. *A-H*
    Bi dahaki posttan itibaren dikkat ederim :)
    Denemedim değil, ama çok uğraştıracak. Satır araları kayıyor, renkler birbirine giriyor falan :/
    Saatte 03:45 AM :( Uyku vakti.
    Gülümsemene sevindim :)
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...yavrum seni layk ettim...