Dün, Baltık Denizi kıyısındaki çok güzel bi' şehirdeydim.
Buraya kadar gelmişken Akvaryum Müze'yi gezmemek olmazdı.
Öyle öldüm bittim akvaryum delisi biri değilim. Evimde akvaryum aramam ama herhangi bi' yerde gördüğümde bakmadan geçemem :)
Özellikle National Geographic belgesellerinde, denizle, deniz canlılarıyla olan bi' bölüm yakalarsam saatlerce seyrederim :)
Burası akvaryumun bulunduğu üç yanı denizle çevrili alan.
Burası akvaryum girişi :)
İlk girişte bulunan şeffaf balıklar gözüme çok şirin ve bi' o kadar da komik göründüler.
Kıpırdamıyorlardı :) Sanki bi' eğitimdeydiler ve hepsi milimetrik olarak aynı pozisyonda durmak zorundalarmış gibi görünüyordu göze.
Hemen şunu söyleyeyim; flaşlı fotoğraf çekimi yapmak kesinlikle yasak.
Bu sebeple bazen onlarca kez denediğim halde net bi' görüntü yakalayamadığım akvaryumlar oldu. Bi'çok akvaryumu ise karanlıktan dolayı görüntüleyemedim :(
Doğal ortamlarında bulunandan fazla ışıklandırma yasak. Bazı odalar deyim yerindeyse zifiri karanlık.
Bi'çok noktada -özellikle de merdivenlerde- bu fotoğraflarda görüldüğü üzere deniz canlılarına dair bilgiler verilmiş. Mesela aşağıdakiler maket değil gerçek.
Albatros :)))
Neredeyse benim büyüklüğümdeydi. Çok güzel görünüyordu.
Ve gerçekti.
Deniz yılanlarıyla başladık :)
Aşağıdaki kaplumbağacık bi' şeyler yapmaya çalışıyordu :)
Yaklaşık beş dakika sadece bunu seyrettim. Kumu kazıp, içerde bulunan bi' tahtayı kaldırıp atmaya çalışıyordu var gücüyle :)
Ya çok kızgındı, stresini atıyordu... ya da oyun oynuyordu :)
Aşağıdaki deniz canlıları benim en ilginç bulduklarımdan.
Ayakları var ve yürüyorlar! Bir o kadar da sevimliler :)
Aşağıda gördüğünüz balıklar ise 300-600 watt arası elektrik üreten cinstenmiş :)
Korkulur...
Bi' odanın genel görünümü.
Oturup saatlerce seyredebilir insan.
Minicik deniz anaları :)
Yuvarlak bi' akvaryumun içinde resmen dansediyorlardı :) Nasıl şirinler, minicik.
En beğendiğim bölüm burada başlıyor.
Rengarenk balıklar. Gök kuşağı gibi deniz canlıları.
Yosunlar, mercanlar, deniz bitkilerinin onlarca, yüzlerce çeşidi.
Minik minik böcekler, ne olduğunu anlayamadığım canlılar :) Hatta bi' solucanlar vardı, kumdan kafalarını çıkarıp bakan :) Kocaman gülümsetiyorlar insanı.
Deniz atı.
Kıpırdamıyor...
Bi' sürü vardı ama ışık net görüntü yakalamaya uygun değildi. Ben de bana en yakın duranı seçtim ve en net bu görüntüyü alabildim.
İşte o solucan ! :)
Kuma gömülü bedeni, resmen salınıyorlar :)
Aşağıdakiler Aslan Balığı
En zehirli balıklardan biri.
Çok tehlikeli.
Ya yaaaaa... Bu kız köpek balığı da gördü ölmeden :)
Gam yemem artık.
Bu balık çok enteresan bişeydi :)
"Müren"miş... şu sık sık ismini duyduğumuz.
Upuzun ve çok agresif görünümlü. Yanındaki balığa kızgın bi' şekilde nasihat verir gibiydi hehe :)
Deniz yıldızları... envai çeşit, renk renk.
Nasıl güzeller, nasıl şirinler...
Yengeçsiz deniz olur mu? :)
Kocamanlar :)
Evet! Anaconda ! Bunu da gördüm ya... Filmlerde falan görürdük, varlığı efsane gibiydi resmen.
Her şey aklıma gelirdi de bi' gün gerçek anaconda göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.
Yeşil anacondaymış efendim kendileri :)
Bitişe yakın onlarca, yüzlerce, binlerce deniz kabuklusunun örnekleri vardı :)
Bu da gerçek :)
Şimdilik bu kadar.
Buraya kadar gelmişken Akvaryum Müze'yi gezmemek olmazdı.
Öyle öldüm bittim akvaryum delisi biri değilim. Evimde akvaryum aramam ama herhangi bi' yerde gördüğümde bakmadan geçemem :)
Özellikle National Geographic belgesellerinde, denizle, deniz canlılarıyla olan bi' bölüm yakalarsam saatlerce seyrederim :)
Burası akvaryumun bulunduğu üç yanı denizle çevrili alan.
Burası akvaryum girişi :)
İlk girişte bulunan şeffaf balıklar gözüme çok şirin ve bi' o kadar da komik göründüler.
Kıpırdamıyorlardı :) Sanki bi' eğitimdeydiler ve hepsi milimetrik olarak aynı pozisyonda durmak zorundalarmış gibi görünüyordu göze.
Hemen şunu söyleyeyim; flaşlı fotoğraf çekimi yapmak kesinlikle yasak.
Bu sebeple bazen onlarca kez denediğim halde net bi' görüntü yakalayamadığım akvaryumlar oldu. Bi'çok akvaryumu ise karanlıktan dolayı görüntüleyemedim :(
Doğal ortamlarında bulunandan fazla ışıklandırma yasak. Bazı odalar deyim yerindeyse zifiri karanlık.
Bi'çok noktada -özellikle de merdivenlerde- bu fotoğraflarda görüldüğü üzere deniz canlılarına dair bilgiler verilmiş. Mesela aşağıdakiler maket değil gerçek.
Albatros :)))
Neredeyse benim büyüklüğümdeydi. Çok güzel görünüyordu.
Ve gerçekti.
Deniz yılanlarıyla başladık :)
Aşağıdaki kaplumbağacık bi' şeyler yapmaya çalışıyordu :)
Yaklaşık beş dakika sadece bunu seyrettim. Kumu kazıp, içerde bulunan bi' tahtayı kaldırıp atmaya çalışıyordu var gücüyle :)
Ya çok kızgındı, stresini atıyordu... ya da oyun oynuyordu :)
Aşağıdaki deniz canlıları benim en ilginç bulduklarımdan.
Ayakları var ve yürüyorlar! Bir o kadar da sevimliler :)
Aşağıda gördüğünüz balıklar ise 300-600 watt arası elektrik üreten cinstenmiş :)
Korkulur...
Bi' odanın genel görünümü.
Oturup saatlerce seyredebilir insan.
Minicik deniz anaları :)
Yuvarlak bi' akvaryumun içinde resmen dansediyorlardı :) Nasıl şirinler, minicik.
En beğendiğim bölüm burada başlıyor.
Rengarenk balıklar. Gök kuşağı gibi deniz canlıları.
Yosunlar, mercanlar, deniz bitkilerinin onlarca, yüzlerce çeşidi.
Minik minik böcekler, ne olduğunu anlayamadığım canlılar :) Hatta bi' solucanlar vardı, kumdan kafalarını çıkarıp bakan :) Kocaman gülümsetiyorlar insanı.
Deniz atı.
Kıpırdamıyor...
Bi' sürü vardı ama ışık net görüntü yakalamaya uygun değildi. Ben de bana en yakın duranı seçtim ve en net bu görüntüyü alabildim.
İşte o solucan ! :)
Kuma gömülü bedeni, resmen salınıyorlar :)
Aşağıdakiler Aslan Balığı
En zehirli balıklardan biri.
Çok tehlikeli.
Ya yaaaaa... Bu kız köpek balığı da gördü ölmeden :)
Gam yemem artık.
Bu balık çok enteresan bişeydi :)
"Müren"miş... şu sık sık ismini duyduğumuz.
Upuzun ve çok agresif görünümlü. Yanındaki balığa kızgın bi' şekilde nasihat verir gibiydi hehe :)
Deniz yıldızları... envai çeşit, renk renk.
Nasıl güzeller, nasıl şirinler...
Yengeçsiz deniz olur mu? :)
Kocamanlar :)
Evet! Anaconda ! Bunu da gördüm ya... Filmlerde falan görürdük, varlığı efsane gibiydi resmen.
Her şey aklıma gelirdi de bi' gün gerçek anaconda göreceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.
Yeşil anacondaymış efendim kendileri :)
Bitişe yakın onlarca, yüzlerce, binlerce deniz kabuklusunun örnekleri vardı :)
Bu da gerçek :)
Şimdilik bu kadar.
Görsel: Sahibinin sesi- Sittirella marka
Muhtesem
YanıtlaSilcıddı soyluyorum tek kelıme ıle muhtesem
gezmıs kadar olmamıza neden yaratan bu fotografları ekledıgın ıcın cok tsk edıyorum oncelıkle..
yıllar once monaco da bı akvaryum gezmıstım
prens albert ın daldıgında yakaladıkları vs bı cok sey sergılenıyrodu ordada
buyulenmıstıum ınsan hanı daha kucuk yaslarda sankı bı masal dunyasına gırmıs gıbı hısseder ya
o yaslarımda aynen o sekılde bı etkıyaratmıstı ustumde
:) sımdı o gunlerı hatırladım
gercekten cok guzeller
paylastıgın ıcın cok tsk ederım
*Öykü*
YanıtlaSilÖykücüm,
rica ederim, beğendiysen ne mutlu bana:)
Burası Gdynia Akvaryumu.
Daha gösteremediğim o kadar çok fotoğraf var ki... tam 275 poz çekmişim.
Bazıları çok karanlık, bazıları ciddi korkunç :)
Bunların önce hepsinin tek tek boyutlarını küçülttüm sonra bloga yükledim.
Siz de görün istedim.
Hakikaten masal gibiydi benim için :) Öyle renkli, sessiz ve büyüleyiciydi ki...
Asıl Japonya'da var bir tane. Okyanusun altında falan bir bölümü. Uçsuz bucaksız kocaman.
Orayı görmeyi çok istiyorum :)
Umarım gidip görmek kısmet olur hepimize. Ne güzel olur, düşünsene.
Sevgilerimle.
S.Ella, fotoğrafların içine düşe düşe baktım, çok güzel bir yermiş. Birde merak ettim araştırdım bu harika şeyler nerde diye, kültürümde artmış oldu sayende:)) Ayrıca Öykü'yü de senide kıskanmadım desem yalan olur.Ben sadece İstanbuldaki akvaryumu gördüm çünkü :((
YanıtlaSilCanım bu arada puzzle ı yapıştırdık satıcı çocuk, kaliteli dediği bir tutkal verdi, gerçekten çok kolay ve güzel oldu. Hatta ikinci binliği bile bitirmek üzreyiz:))
*Çilek*
YanıtlaSilÇilekcim,
öncelikle çok sevindim puzzle sorununu çözebilmenize. Ama bin-bin-bin derken bir bakıyorsun 8-10 tane olmuş bile ve çerçeve vs... aranmaya başlıyorsun :) Gerçi senin elinden ahşaba dair herşey geliyor :) Benim de dert ettiğim şeye bak.
Ben çift taraf yapışkan bant tavsiye etmiştim çünkü tutkal-yapıştırıcı daha riskli. Fazla kullanırsan da aralardan fırlar. Ama sorunsuz yapıştırdıysan ne güzel :) Bir dahakine ben sizin yöntemi denerim :)
Akvaryum meselesine gelince ;
beğenmene çok sevindim canım :)
Ne mutlu bana. Kıskanacak hiç birşey yok, sekiz yıl yaşadığım İstanbul'da gidip göremediğim binlerce yer varken elalemin memleketinde bir akvaryum görmüşüm neye yarar? İnan bana şimdi ben seni kıskandım:)
Ankara'da yaşayıp Anıtkabir'i ancak uzaktan görebilmiş bir şanssızım ben :(
Prensesine öpücükler gönderiyorum.
Sevgilerimle.
Denizle içli dışlı yaşam sürmüş biri olarak, gittiğin ve gördüğün bu yerden çok etkilendim. Şanslısın.
YanıtlaSil*Hayalet*
YanıtlaSilHoşgeldin Hayalet :)
Dilerim sen de gezme, görme imkanı bulabilirsin.
Deniz kendine aşık ediyor değil mi? :)
Bambaşka bir dünya...
Sevgilerimle.