''Kore Dizileri'' serisinin dördüncü -ama son değil- gönderisine hoşgeldiniz :)
Serinin ilk gönderisini, ikinci gönderisini ve üçüncü gönderisini tık-tıklayarak bulabilersiniz :)
Bu sefer, hem iş yoğunluğumdan hem de bu aralar kitap okumaya daha fazla zaman ayırmaya çalıştığımdan pek fazla dizi izleyemedim :)
Master's Sun
The Queen of Office
Pretty Man
Ama Korelilerimiz sağolsun, iki-üç diziyle bile olsa ''klişe'' kelimesinin hakkını verdikleri için daha beş gönderilik malzeme çıkardılar bana :)
Klişelerimiz gelsin! :)
* Fotoğraf çekilirken kafayı yana eğip parmakla zafer işareti (V-Victory) yapmayanı dövüyorlar sanırım :)
Ne zaman fotoğraf çekilecek olsa, hanım kızlarımızın hepsi kafayı yana eğip -saçlar açıksa yana düşürüp- en şirin gülümsemelerini suratlarını yerleştirip parmakları V yapıyorlar :)
Bi' de, hani fotoğraf çekilirken meşhur Cheeseeeee vardır ya otuz iki dişi meydana sermek için, kolayını bulmuşlar: Kimchiiiiiiii diyorlar :)
bkz:kimchi lahana ve acı biberden yapılan geleneksel kore yemeği (turşu demek daha uygun bence)
* Trafikte tampon tampona değse ''ay boynum!'' diyerek sakatlan-may-anlar meşhurdur :)
Ben bunu bilir bunu söylerim; Kore'de, trafikte dikkatli olacaksın arkadaş!
Kazara trafikte bi' araca arkadan hafifçe ''değdirsen'' şoför hemen ensesini tutup ''Ay boynum! Sakatlandım! Seni dava edicem!'' diyerek ağzına tükürür :) Hiç bi' şey de yapamazsın. He, olur da biri senin aracına arkadan çarparsa yaşadın! :) Hemen elinizi ensenize atıp ''Ay ay ay! Boynum! Sakatlandım! Aaaaay!'' deyip ortalığı velveleye vermeye, koparabildiğiniz kadar ''sus payı'' koparmaya bakın :)))
Ne boyunmuş arkadaş...üflesen kopacak!
Bizde şaka yapmak amacıyla bile enseye vurulduğunu düşünüyorum da :))) daha da bi' komikleşiyor bu hassasiyet gözümde :)))
* ŞŞŞinderella! TakŞŞŞŞi!
Bizim bildiğimiz yılların Cinderella -Sinderella'sı olmuş mu sana Şinderella? :)
Ş'ye vurgu yapacaksın ama, Ş deyip geçme: ŞŞŞŞŞŞşşşinderella! :)))
(Her genç kızın rüyası dikiş makinası değil bu ülkede: Şşşşinderella! olmak :) )
Dilleri dönmüyor gariplerimin :) Aynı sorunu Taksi durdururken de yaşıyorlar. Bi' Takşşşşiiiiii! deyişleri var ki, sar başa bi' daha dinle :)))
Bi' gün gazetenin birinde okumuştum, Kore kültürüne ve diline aşık bi' kız, Koreceyi ana dil seviyesinde konuşabilmek için dilini iki santim kısalttırmış ameliyatla. Korelilerin dilleri kısaaaa! :)))
''Dilleri dönmüyor'' dediysem boşuna demedim yani :)))
* ''Önceki hayatında ülkeyi kurtarmış olmalısın!''; o kadar şanslısın! :)
Bi' insanın hiç olmadık bi' durumdan kurtulması, sıyrılması, başına beklenmedik bi' iyilik gelmesi, çok büyük bi' kazanç elde etmesini bu cümleyle özetliyorlar arkadaşlar.
Hani, önceki hayatında öyle bi' iyilik yapmışsın ki, karşılığını bu hayatında aldın manasında...
Bu konudan diğer konuya zıplıyoruz, köprü olarak kullanalım bu ''önceki hayat'' konusunu:
* Korede din olayı pek bi' karışık, çok bi' çapraşıktır :)
Hıristiyanlık, Budizm, Konfüçyanizm gibi bissürü inanç vardır. Dizilerde de bu ortaya çıkar. Kimisi yakılır, kimisi gömülür. Ama dini inançları ne olursa olsun reenkarnasyona inanırlar.
Bi' sonraki hayat hep vardır... Bi' önceki hayatlarını yaşamışlardır. Bu konuda görüş ayrılığı yaşamazlar :)
* Asansörde nasıl durulacağı konusunu çözmüş adamlar :)
Bi' asansöre bindiğimizde n'aparız? Kafamıza göre bi' yer bulur, dikiliriz. Hele hele asansörde bi' sürü insan olursa, kim nereye bulursa sıkışır, herkes birbiriyle burun buruna o saniyeler dakikalara dönüşür sanki.
Ammaaaa, Koreli arkadaşla n'apıyorlar? Kapıya doğru yüzlerini dönüp yanyana sıralanıyorlar :)
Aralarındaki mesafeyi koruyorlar :) Ne birbirine bakmak zorunda kalıyorlar ne de saçma sapan zaman geçirmeye çalışmak.
Takdir ettim adamları :)
* Anahtar sorununa kalıcı çözümü bulmuşlar!
Siz daha anahtarcı-çilingirle uğraşın durun. Adamlar her evin kapısına takmışlar şifreli zımbırtıları; tuşluyorsun şifreni-giriyorsun evine :)
Budur canına yandığım; koskocaman çantaların içinde iki saat anahtar arama derdine son! :)
Sarhoşken dikkat etmek lazım ama, şifreyi unutursan ayılıp hatırlayıncaya dek kapıda kaldın demektir :)))
* ''Yakı'' diye bi' şey vardı vakti zamanında bildin mi? :)
Kore'de yakı bi' ilaç firmasını ayakta tutabilecek bi' ürün sanırsam :)
Spor yaptın, kas tutulması yaşadın: yapıştır yakıyı.
Yolda yürürken ayağını burktun: yapıştır yakıyı.
Kazara kolunu, omzunu bi' yere çarptın: yapıştır yakıyı.
Pencere açık uyudun, omzun tutuldu: yapıştır yakıyı.
Hem de bi' tane değil, sıra sıra yapıştırman lazım. Torosları çizeceksin sırtına-omzuna :)))
Ne yakıymış arkadaş, her derde deva :)
Bugünnükte bu kadaaar :)
Klişelerin hepsini tüketmeyeyim di mi? Birazı da sonraki gönderiye kalsın :)))
Kore Dizileri v5'te görüşmek ümidiylen :)
Görsel: Google Images
Kore'de kızların pasaklı erkeklerin de çok titiz olmasına ne dersin:))) ben dizilerin yalancısıyım:))
YanıtlaSilAma olmaz ki! :/
SilResmen klişe çalıyorsun bi' sonraki gönderimden :))))
Gerçekten, hepsi mi pasaklı olur arkadaş? İstisnalar elbette var ama 90% esas kız pasaklı. Neyse, dediğim gibi, bu konuya sonra uzuuuun uzun değineceğim :)
Kore demişken... Defalarca gittim.
YanıtlaSilve yıllarca (on sene kadar) Korelilerle çalıştım.
Bundan sebep Kore dizilerine yanaşmıyorum:) ama okuyunca çok hoşuma gitti.
Dizilerde var mı bilmiyorum ama Koreli adamların hep aynı kemeri taktığını fark etmiştim, zevksizlik tavan!
http://gununcorbasi.blogspot.com/2008/01/kore.html
Ahahah, okudum gönderini :)
SilBana sempatik geliyorlar. Hele hele Çinliler, Japonlar ve diğer Asya milletlerini görünce hakkaten sıcak geliyorlar :)
Zevksizler; evet! Net! :)))
dün yazdığım yorumlar sen dahil kimseye gitmemiş sanırım n'oluyo yine anlamadım
YanıtlaSilEnteresan...
SilBu yorumun geldi ama.
Chrome yerine explorer dan girdim neyse görüşürük ne yazmıştım hevesim kaçtı şimdi:/
YanıtlaSilNedir bu kore dizisi sevdası arkadaş bana en çok beğendiğini söyle bir tane de ben izleyeyim bir fikrim olsun:)
YanıtlaSilDizi yerine aç bi' film izle derim...mesela: Rough Cut
SilEğer filmi beğenirsen haber ver, ben sana dizi tavsiyesi veririm :)
Diziler genelde 16-20 bölüm olduklarından olayın akışı oturana dek sıkılabilirsin, tek filmle kendini dene önce.
Bak, hem de benim aşkım aşkım'ın filmini önerdim sana, filmdeki kötü adam ''benim!'' :)))