Efenim, yıllar yıllar önce..
Develer tellal iken, pireler berber iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken...
Yok be, hepi topu on yıl önce :)
''İnci gibi dişler''e sahiptim. Kelimenin gerçek anlamıyla inci gibi dişler :)
Kar beyaz olmasa da, yalnızca bir ton koyusu, mükemmel boyutlarda, iki sıra inci ağzımda diziliydi ve dudaklarım da biçimli, dolgun ve de kırmızıya yakın renkte olunca millet gözümü-yüzümü bırakır ağzıma bakarak konuşurdu :)
Bize ne senin dişinden dudağından deseniz yeridir, az kaldı bağlayacağım konuyu.
Bana ''sen neden diş macunu-diş fırçası reklamlarında oynamıyorsun? diyenler oluyordu.
Ne buzları kıtır kıtır kırarak yiyor, fındık-fıstık bu dişlerle çıtır çıtır açılıyordu.
Günlerden bir gün, çok kötü-feci-fena bir görünmez kaza geldi başıma. Kazanın ardından çok ciddi bir ameliyat geçirdim ve vücuduma titanyum plaka ve çiviler takılmak zorunda kaldı.
Ameliyat öncesi-sırası-sonrasında, -artık ameliyat bölgesinde enfeksiyon oluşmaması için mi bilemiyorum- büyük boy şırıngalarla sıvı antibiyotikleri sıra sıra dayadılar koluma takılı olan serum hortumundan.
Meğer bu kazada, benim çenemde büyük bir travma oluşmuş ama ameliyat olmam gereken durumun ciddiyetinden bu durum atlanmış.
Sonra ne oldu?
Diş etlerim çekilmeye başladı. Ardından birer birer diş çürümesi sorunları yaşamaya başladım.
Sonra dişlerim inci gibi olma özelliğini kaybetmese de, sol-alt sırada, en ortadaki tek dişim yavaş yavaş içe doğru dönmeye başladı. Dönme milimetrenin onda biri, onda ikisi gibi derken aradan geçen yedi yıl içinde iki-üç milimetreyi buldu.
Diş etinin fazla çekildiği sağ-alt tarafta tam üç dişimin dibi oyularak -diş estetiği diyorlar burada buna- oyulan yerler diş renginde dolguyla dolduruldu, pırıl pırıl yapıldı.
Diş etinde, tam iki dişin arasında meydana gelen minicik bir boşluk sebebiyle haftalarca süren ve neredeyse beni delirten diş ağrısı yaşadım. Diş hekimim -aranızda diş hekimi olan varsa çok daha iyi bilir elbette- ''bu boşluk giderek büyüyecek, bir nevi kansere çevirme ihtimali var, sağlam dişi almak ağrıyı dindirmenin tek yolu dedi ve sapasağlam dişimi aldı.
Çocukluğumda, süt dişlerimi kaybettiğim zamanlardan beri ilk defa tek dişi eksik kaldım :(
Aradan zaman geçsin, diş eti-damak iyileşsin, implant yaparız dedi.
Aradan zaman geçti, ben implant yapacağını beklerken çekilen dişin yanındaki diş tek yönden kırıldı! Zaten dolguluydu.
Sonra benim ''dental köprü'' maceram başladı.
Önce diş taşları temizlendi, ağız pırıl pırıl yapıldı. Sonra tüm sorunlu dişler bir bir kontrol edildi.
Sonra diş kesimi, kalıp alma, porselen rengi seçme, gelen köprünün milimetre bile tutmayan farkla tam oturmaması sebebiyle bir daha kalıp alma, geçici dolgu dişlerle yaşama gibi gerçekten can sıkıcı, yorucu ve zaman zaman can acıtıcı tam iki ayın sonunda köprüm takıldı.
Bu sefer köprüye alışma, temizliğini öğrenme sorunu yaşadım.
Hepi topu 3 dişlik köprü deyip geçeriz ama iyi temizleyemezsen yandın!
Temizleyememişim oradan biliyorum.
Diş etim şişti, damak acımaya başlayıp ağzımda nahoş bir koku hissedince soluğu diş hekimimde aldım.
Acımadı bana, o incecik şırıngayla içten-dıştan delik deşik etti damağımı :( Bir güzel temizledi köprüyü.
Kalan minicik bir parçanın bile böyle sorun yaratabileceğini, ağız ve diş temizliğime çok ama çok önem vermem ve zaman ayırmam gerektiğini gayet güzel anlattı.
Çıkışta, fotoğrafta gördüğünüz ürünleri aldım. Bu markayı ve ürünlerini özellikle tavsiye etti diş hekimim.
O günden beri ağzımda tek bir problem yok.
Sabah uyanınca nefesim resmen bebek gibi :)
Ne plak sorunu yaşıyorum, ne ağrı, ne sızı ne de temizleme sıkıntısı.
Diş macunu çok güzel temizliyor. Fırçanın üzerine sıktığınızda incecik ve yavaşça akıyor macun. Bizdeki gibi kocaman bir delikten ceviz büyüklüğünde macun çıkarmak imkansız. Bu da bir tüp macunun çok uzun süre yetmesi anlamına geliyor.
Diş hekimimle, ''Diş macunu gerekli mi? Eskiden misvak varmış, mis gibi temizlermiş'' konulu bir konuşma yaptık. ''O misvakda bulunan doğal maddeleri bir araya getirip fırçanın üzerine koyabileceksen macun gerekmez'' dedi :)
''Macunsuz fırçalamak diş yüzeyindeki yüzeysel kiri alır ama dişi koruyacak/dezenfekte edecek maddeler olmadığı sürece diş sağlığı sorunu yaşamaya devam edersin. Macun şart ama herhangi bir macun kullanmamak gerek. Gerçekten diş sağlığına yönelik üretilmiş macunları kullanmak gerek. Macunsuz fırçalayanların hem diş renkleri koyulaşır hem de pek uzun olmayan bir vadede çürüme, diş eti çekilmesi sorunları yaşamaya başlarlar. Dilersen dene de gör'' dedi :)
Oysa bir yerlerde ''Diş macunu sadece fırçanın kayması içindir'' diye bir yazı okumuştum. Meğersem her okuduğuna inanmamak, uzmanına sormak gerekiyormuş. Aferin bana :)
Diş fırçası da çok kullanışlı. Öyle yanarlı-dönerli, oynar başlıklı, ortası plastik-üç farklı boy kıl vesaire değil fırça. Ama kullanmaya başladığınız an dişlerinizin tamamını fırçaladığınızı, içte-dışta dokunmadık yer bırakmadığınızı hissediyorsunuz.
İki dakikalık bir fırçalamanın ardından dilimin tüm dişlerimde resmen kaydığını hissediyorum.
Rengi yine ''neredeyse beyaz'' dişlerimin. Diş eti problemimin de giderek durduğunu hissediyorum.
Köprü temizliğinde kullandığım Elgydium isimli diş arası temizleme aparatı/ucu ile, tüm dişlerimin arasını temizlemek yaklaşık otuz saniye alıyor. Her iki günde bir, ne olur ne olmaz diye yine diş ipi kullanıyorum.
Üç ayrı kalınlıkta/renkte ucu var bu aparatın. Bir uç kullanışsız gelirse (diş aralarının mesafesine bağlı olarak) diğerini kullanmanız için. Uçlar kolayca çıkarılıp takılabiliyor.
Bu ürünlerin farklı isimleri var mıdır bilmiyorum, araştırmadım. ''Ona uç denmez'' derseniz haklısınız.
En önemli ürün ise ağız temizleme sıvısı; Elgydium.
O bildiğiniz mentollü-naneli-kimyasal kokan diğer tüm sıvılarla yakından uzaktan alakası yok. Alkolsüz.
Bildiğimiz limon-çay tadı var ve yakmıyor, sahte bir ferahlık hissi vermiyor. Tertemiz bir diş ve dil bırakıyor otuz saniye gargara sonrası. Etkisini de öğle yemeği yedikten sonra bile hissediyorum. Sabahları zaten dediğim gibi; bebek nefesi gibi taze-ferah bir ağızla uyanıyorum. Bir sabah-bir gece yatmadan önce otuzar saniyelik gargarayla oluşması muhtemel tüm plak-kokuya karşı önlemimi alıyorum :)
Eludril adındaki, kırmızı renkli sıvı alkol içeriyor. Diş tedavisi sonrasında tüm ağzı tam anlamıyla dezenfekte etmek için geçici bir süre kullanılıyor. Yakıyor. Çok az bir miktarı ılık su ile karıştırarak gargara yapıyorsunuz. En küçük boy şişesi yetip de artıyor.
Elujel isimli jeli ise bugüne dek gördüğüm en enteresan ürün. Prospektüsünü okuduğumda bu jelin benim gibi diş eti ve damakta berelenme-yara olması gibi durumlarda bakteri oluşmaması ve yaranın hızla kapanması için bir nevi dezenfekte edici jel olduğunu, ruh hastalıklarından muzdarip, diş temizliğini beceremeyen-yapamayan kişilerde ağız ve diş temizliği amacıyla kullanıldığını gördüm.
Tadı şahane, sürüyorsunuz temizliğiniz bittikten sonra yaralı-bereli-şiş bölgeye, bir kaç saniye sonra ağzınızda jel olduğunu hatırlamıyorsunuz bile. Ama sürekli kullanım için değil, sadece anlattığım özel durumlarda. Bir de benim diş hekimim gibi, ağzınızı şırıngayla delik deşik ettiklerinde o deliklerin bir an önce-sorunsuzca kapanması için kullanılıyor.
Bu kadar ürünü bir anda alınca, fotoğrafta ortada gördüğünüz el kremini ve beyazlatıcı-seyahat boyu diş macununu hediye ettiler :)
Demem o ki, sabah üç - akşam üç dakika olmak üzere (öğlenleri bazen diş fırçalamam gerekmiyor bile) günde altı dakika ile pırıl pırıl-tertemiz bir ağızla dilediğimce gülümsüyor, kahkaha atıyorum.
Diş sağlığı çok önemli. Ve ne yazık ki, biz onu kaybedinceye dek aslında ne kadar önemli olduğunun farkına pek varmıyoruz.
Bu saydığım ürünler gayet uygun fiyatlı ve uzun süre kullanacağınız ürünler. Ayda bir yeni bir şişe-tüp almanız gerekmiyor. Piyasada dolanan gayet ünlü ve oldukça pahalı, kısa sürede tüketeceğiniz bir çok ağız ve diş sağlığı ürününün pabucunu ilk kullanımdan dama atacak ürünler.
Hani, aranızda benim gibi dişlerinden muzdarip olan varsa, buyurun size çözüm :)
Ağız ve diş sağlığınızın koruyucu meleği Sittirella, Polonya'dan bildirdi.
dis cok onemli cok!
YanıtlaSilama oncelikle gecmis olsun Ella ne buyuk kaza atlatmissin :( Gelmis gemis olsun cok cok hem de. ben de disten yana biraz nanemollayim.cok buyuk sorunlar yok cok sukur ama dis eti sizlamasi beni bitiren. universiteden mezun oldugum yil 1 hafta cay/sut/biskuviyle beslendiggim bile oldu. bir kac kez hem de. bilirilm o dis eti sismesi ne menem sey. ben de su oral b fircalardan alinca rahat ettim. hakikaten masaj yapiyor oh dedim. bir de sekersiz macun dedi doktor ki eminim senin bu marka da oyle.
simdi bizim eve gelen misafirlere tuzak kuruyoruz ozanla. zira o macunlar biliyorsun bir nevi zehir sekerliye alisana. kullandiklarinda yuzlerinin aldigi sekli bir gorsen. yerlere yatiyorum :) ben ama oyle alistim ki o sekerli seylerden midem bulaniyor artik. bu macunun da ismini yazdim bakayim hemen burada var mi. cok sagol!
bir de yeniden cok gecmis olsun!
Teşekkür ederim Gülçin.
SilAtlattım. Yaşamayan bilemez, dilerim hiç kimse bu acıyı yaşamasın.
Diş eti sızlaması/şişmesi kadar berbat çok az şey var. Macun meselesine çok güldüm, yazık ziyaretçilerinize :)))
Kullandığım macun tatlı değil, öyle hatırda kalan, özel bir tadı yok.
Bunun beyazlatanı da varmış. Denemeni isterim, ben şahsen çok memnunum, değiştirmeyi planlamıyorum.
Diş arası fırçasını özellikle/itina ile tavsiye ederim. Şahane bir şey. ''Mis gibi temizledim'' dediğin ağzından, o dişlerinden neler çıkarıyor, şaşarsın.
(Evet, iğrenç bir anlatım şekli oldu ama gerçek bu)
Yeniden teşekkür ederim. Önemli olan geçmişte kalmış olması. Ne varsa şimdi gelsin de yaşlılığım huzurla-sağlık sorunu olmadan geçsin diye düşünüyor-diliyorum :)
Sevgiler benden.
geçen inci gibi dişler postunu görünce hah sit bize diş beyazlatma yöntemlerini anlatıyor dedim roman çıktı karşıma:))başka bişey geçirseymişim olacakmış sitin pikinili fotosu mesela:))geçmiş olsun öncelikle sana çok pis nazar değmiş bence anlattıklarına bakarsan gözü değenin dötü çıksın derler bizde:)çıksınmı ?
YanıtlaSilÇıksın be, çıksın! :)))
SilPikinili fotolarımı yaymlasam blogu kapatıp gitmem gerekebileceği için, göz sağlığınızı korumanıza devam edelim :)
Ahahaha, tamam abarttım, o kadar da değil :)
Yazı için teşekkürler :) Ürünleri bulabilirsem deneyeceğim :)
YanıtlaSilRica ederim :)
SilDilerim kolayca bulursun.
Merhaba:)
YanıtlaSilağız bakımı çok önemli gerçekten
tanıtım için teşekkürler,not aldım
sevgiler
Merhaba :)
SilDikkate alınmaz, sonra ağrı-sızı başlayınca herkes google'da çare aramaya başlar :)
Rica ederim, dilerim bu ürünleri bulursun :)
Sevgiler.