Başucumda Müzik


Yazar: Kürşat Başar
Orijinal dili: Türkçe
Basım yılı: 2003
Yayınevi: 2003 Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları | 2006 Everest Yayınları


Önsöz:
''Bazen kendimizi bir hayalin içinde sanırız ama yaşadıklarımız gerçektir. Bazen de her şeyi gerçek sanırken aslında yalnızca hayal gördüğümüzün farkına varmayız. Bu kitapta yazılanların hepsi gerçektir. Ama aynı zamanda hepsi yalandır. Çünkü onu ben yazdım.''


Arka Kapak Yazısı:
"Eğer, hayatımızın bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes âşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın."

Altını çizdiğim cümleler:
''Hiçbirşeyi bilmeden başlamak ve bütün kuralları kendi başımıza öğrenmek zorundayız. Attığımız her adımın, yıllar sonrasını, bilinmeyen bir geleceği belirleyebileceğini düşünsek, yaşayamayız.
Haksızlık değil mi bu?
Kimlerin girebileceğini bile belirleyemediğiniz bir oyunda asla tekrar şansınız olmadan yer almak zorundasınız.
Hiç değilse bir şans daha verilseydi. Hiç değilse bir yol ayrımında verdiğimiz kararı değiştirip yeniden başlayabilseydik...
Biliyorum, olmuyor.''


''Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk / hiçbir bir yere gitmiyor.''


 ''İnsan kendi kaderini değiştirebilir mi? Ben kendi kaderimi kendim yazmaya karar verdim. Onun için kimsenin beklemediği şeyler yaptım. Kendime istediğim geleceği kurmaya kalkıştım. Belki de onun için oldu bütün bunlar. Bazen öyle düşünürüm. Sanki meydan okuduğum o güç bana alınyazısını ancak kendisinin yazabileceğini söylemek istedi...

Hayat zormuş.
Ben tabii bunu sonradan öğrendim. Yoksa hayata atılmakta hiç bu kadar acele eder miydim?''


''Bir konuda fazla düşünürseniz hiçbirşey yapamazsınız.''


''Babamın elinden tutmuştum, onu asla bırakmayacağımı söylemiştim ama o beni bırakıp gitmişti. Kimseyi elinden sıkı sıkı tutarak hayat boyu yanımızda tutamayacağımızı öğrenmiştim.''


''O, duygularını asla göstermemeyi başarmış insanlardan biriydi.
Onun için hayat hep önceden kurulan, sınırları çizilmiş, kuralları açıkça belirlenmiş basit birşeydi.
Büyük mutluluklar, heyecanlar, coşkular, yoldan çıkmalar yoktu onun hayatında.
Belki bu yüzden büyük hayal kırıklıkları, büyük mutsuzluklar, büyük çöküşler de olmadı.
Kimbilir, belki de böylesi doğrudur. Zaman zaman kendimi içinden çıkılmaz girdaplarda savrulurken bulduğumda onun hayatını kurma biçimine imrendiğimi gizleyemem...''


''Mutluluk dağların arkasında, büyük maceraların sonunda ulaştığın bilinmez bir cennette değil... İşte burada, yanıbaşında... Evinin içinde... Sen onu göremezken gidip, de olmayan mutluluğu mu bulacaksın... Git, bul o zaman...''


''Politika bana göre bu ülke için birşeyler yapmaktan çok kendileri için çalışan, kendi aralarındaki oyunlarla uğraşan ve bunun için pek çok şeyi göze alanlara göreydi. Ben politikacıların iyi birşey yapacağına hiçbir zaman inanmadım.''


''Belki de insanları bir türlü anlamayışımızın, günün birinde en beklenmedik biçimde bizi şaşırtmalarının nedeni, hep bir bütün olarak bize verdikleri görüntüyle yetinip farklı parçalardan oluştuklarını unutmamızdır.''


''Birini sevmen için elle tutulur bir neden bulamıyorsan onu sahiden seviyorsun demektir...''


''Anılar da yıldızlar gibi... Onlara bakarken nasıl aslında çok eski görüntülerini görüyorsak tıpkı öyle... Anılar da uzak yıldızlar gibi zamanın bir yerindeki görüntüyü ancak şimdi yollayabiliyor bize...''


''İşte hayatım buydu.
Sanki önümde toprak ikiye parçalanıyor, gitgide açılan bir uçurumun kenarında duruyordum ve bir an önce hangi tarafta kalacağıma karar vermem gerekiyor ama ben uçurumun giderek açılmasını izliyordum yalnızca.''


''Sanki bana hala, bir insanı istemenin, sevmenin en son noktası buymuş gibi gelir. Birini yemek istemek!
Komik değil mi?''


Keyifli okumalar :)
(26.02.2012)

10 yorum:

  1. en sevdiğim 5 kitaptan biridir...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim en sevdiklerim listemde değil ama güzel kitap olduğunu söyleyebilirim.
      Okuyanın pişman olacağını düşünmüyorum.
      Kürşat Başar'ın yazım tarzı bana nedense hep soğuk gelmiştir.
      En sıcak duyguları anlatırken bile :/

      Sil
  2. Kürşat Başar'ı çok severim. Bir ara çok güzel bir tv programı vardı... Ama bu kitap nedense hep ertelendi... Geçen gün kızım Askerdeki arkadaşına gönderdi. Çocuk çok okumak istiyormuş.Yeniden alınca hemen okurum.
    Segiler sana ELLA

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşi çıkmıştır, ertelemiştir Lale Ablacığım :)
      Kürşat Başar'ın tarzını beğeniyorsan sanırım bu kitabı da seveceğini düşünüyorum :)
      Sevgilerimle.

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Ben bir solukta bitiremedim ama kötü olduğunu söyleyemem.
      Herkesin beğendiği tarz ayrı nede olsa, bana ''tü-kaka'' olan başkasına ''mutteşem!'' olabiliyor :)
      Ya da tam terse...
      Onun için, eleştiriler ne yönde olursa olsun okumak gerek.

      Sil
  4. Bu kitap hakkında güzel şeyler duymuştum. Şimdi okumak şart oldu, arka kapak yazısı etkileyici:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arka kapağı beğendiysen, içini daha çok beğeneceksin gibime geliyor Begonvil'cim :)
      Oku elbette... o güzelim evde-bahçede okumayacaksın da ne yapacaksın? :)
      Sevgilerimle.

      Sil
  5. Sonunda hünküre hünküre ağladığım bir kitap...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şşşşşşt!
      Yok öyle katilin kim olduğunu söylemek! :)
      Okumayanlara haksızlık ;)

      Sil

Buraya yazmaya niyetlendiğin her şeyi aleyhinde delil olarak kullanabileceğimi bilmeni isterim...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...yavrum seni layk ettim...