Aralık sonu/Ocak başı; hatırlanma zamanı

İş bu gönderi dozunda sitem içerir;

'Beklendik hediyeler alıyorum seviniyorum, beklenmedik hediyeler alıyorum, sevincimden ağlıyorum' demiştim.
İşin aslı;  X-Mas/yeni yıl dönemini çok seviyorum çünkü sadece bu dönemde hatırlandığımı hissediyorum.

Benim pek arayan soranım pek yoktur.
Hatta ve hatta, ailem ve yüzyıllık üç kadim dostum dışında (onlar da ayda-yılda bir arar) hiç kimse aramaz desem yeridir.
Arada, yılda bir iki arkadaşım arar (onlar kendilerini biliyorlar), hatrımı sorar, ya da bir arkadaşım minicik bir hediye yollar... işte bu anlar benim mutluluktan ne dediğimi/diyeceğimi, ne yaptığımı/yapacağımı sapıttığım anlardır.
Genelde sevdiklerimi hep ben aradığım için, onlarda 'nasılsa bugün-yarın arar Sittirella' deyip aramazlar beni :)
Haklılar elbette, Polonya, şehir içi değil ki... kaldırdın mı ahizeyi/bastın mı 'YES' tuşuna, dünyanın parası tutar.
Ama madalyonun diğer yüzü; Türkiye'de şehir içi değil ki...
Bir kartpostal, bir mektup, bir kaç parça eşya yollamaya kalksalar... belki pahalıya gelir diye düşünüyorlardır ama bilmezler ki PTT'den gönderdikleri her şey ucuza gelir ve PTT'nin kargosu ucuzdur.

Belki de... ben Pollyanna'cılık oynayıp, arkadaşlarımın aslında beni hep düşündüklerini, akıllarında olduğumu ama meşguliyetlerinden, zamansızlıklarından veya imkansızlıklarından ara-ya-madıklarını, tek satır yaz-a-madıklarını, tek kart yolla-ya-madıklarını düşünüyorumdur ama işin aslı başkadır; aslında akıllarına bile gelmiyorumdur veya aramaya değmeyeceklerini düşünüyorlardır... :(
E-posta göndermek parayla değil ya... bunu bile yapmayan arkadaşlarım var... evet, hala varlar ve ben onlara ''arkadaşım'' diyorum ısrarla.

Ama bu ay hep farklıdır.
Bu ay, herkesin bir şekilde beni hatırladığı, adresime bir kart yolladığı, iki satır yazdığı ve imkan bulurlarsa aradıkları aydır.
O sebeple;
keşke yıl 365 gün (altı saat) yerine 99 gün olsa :)

Bakınız, bunlar insanı sevindirmeyecek, ağlatmayacak gibi mi? :)
Euphoric ablasından Bal'lı lokmaya Nazar boncuklu tasma (bana göre kolye!) :)))

Kizimin nazar boncuklu tasmasi

Nasıl da zevkini sürüyor sıpa :D
Bunlar da o zevk-sefa süren sıpanın sahibesine gelen hediyeler ;)

Euphoricimden

Görmüş olduğunuz altı adet altın değerinde kitap, yazmayı bırak, gözümden sakındığım benden yaşlı 'Lise defteri'm, şu an ofiste masa üstümü süsleyen bir 'İstanbul' kartpostalım ve de  aynısının tıpkısı kitap ayracım :)

Bir de bu turuncu minnaka oyuncak fare :)
(Kuyruğundan tuttuğu gibi, oda oda gezdiriyor hala bunu)

Kuryeye kapıyı açtığımda bilmiyordum Euphoric'in bana bir paket dolusu hediye yolladığını :)
İmzaladım-aldım ama hala uyanmadım olaya.
Sonra gönderenin ismini okudum; ''Zülfiye Esma Ermiş'' !
E-neeeeee! :) dedim, bu paket Euphoric'ten!
(Ne yalancıyım ben, ne yalancıyım!  İsmi bile üç saniyede uydurdum, bravo bana :P)
Açtıkça kitaplar... açtıkça eski, neredeyse antika sayılacak lise defterim, açtıkça oyuncak, kartpostal... sonra notunu okudum - tıkandım kaldım :/
Başladım ağlamaya... salya-sümük.
En son ne zaman sevincimden ağlamıştım hatırlamıyor-d-um, artık biliyorum :)
Tekrar teşekkür ederim beni deli gibi ağlattığın için :)))

*           *           *           *           *           *           *           *           *           *           *

Bu da, daha önceki gönderilerimde bahsettiğim, sayılı günler sonra beni bırakıp Macaristan'a gidecek olan en yakın arkadaşımın hediyesi tırmısı tırmısı, ipek ciltli, yusufçuk desenli :) hem de kareli defterim! :)))

Hediyelerim

Delirecektim sevincimden! :)
Bazen, kırtasiye bağımlısı olduğum için beni mutlu etmek çok mu kolay? yoksa... bana hep en güzelleri mi denk geliyor? diye sormuyorum değil kendime...

Soldaki defter bir diğer iş arkadaşımın arayışlarıyla bulunmuş, çok kullanışlı, üç çeşit sayfa ve koruma folyolarına sahip defterim! :)
Ayraçlarım ( cici kitaplara cici ayraçlar şart idi!), yarım boy Stabilo'larım ve maviş maviş belge koruma kabı kendime hediyem.
İçinde şu anda 2 pasaport bir de sağlık belgesi/muayene defteri yer almakta :)

Yusufçuk defterimin içini göstermezsem rahat edemem :P

Silk Notebook


Bir de, sevgilimin bana bir ay önce hediye ettiği pembeli 'Converse'lerimin diğer renklerinde aklım kaldı diye gidip diğer renklerini de alması vardı ki...

Oy oy oy! :)
Canım sevgilim benim :)
Pek düşüncelidir, kendini düşünmez beni düşünür canımın içi.

Converse


Hepsi beniiiiiim!
Bahar gelsin, güneş açsın.. n'oluuur! :)
Daha yeni yıla zaman var ve dilerim daha bir sürü bir sürü hediye alırım.

Hanimiş; Allam allam işalla yareppim, postacı amca bana çok kutu, zarf getirir, içinden hep şeker çıkar, kitap çıkar işalla yareppim, sübaneke dinimiz amin! :)

Görsel: Sahibinin sesi - Sittirella marka

15 yorum:

  1. ne guzel :) bazen ben de senin gibi dusunuyorum ben aramasam beni arayacaklar mi acaba? evet kopmuyoruz kopmadik da ben aramasam da durum ayni olur mu acaba? Bilmem ki :) Bol hediyeli gunler olsun Sittirella... Bir de yorum yazanlar arayandan sayiliyor mu :)))

    YanıtlaSil
  2. *Gülçin*
    Yalnız olmadığımı görmek rahatlattı Gülçin.
    An geliyor; ''acaba aramasam mı? hep arıyorum ama, belki de rahatsız ediyorumdur, belki ben aradığım için, mecbur kaldıkları için konuşuyorlardır'' diye düşünüyorum :/
    Bahsettiğim sadece bog arkadaşlarım değil ki... liseden-üniversiteden, eski işyerimden, mahallemden hatta ailemden insanlar için de aynı şey geçerli.
    Hayır, aramayınca da sitem etmiyorlar mı... ağlamak istiyorum :)
    Bol hediyeli günler dileğine teşekkür ederim, aynısından sana da dilerim Gülçin :)
    Yorumlar... hmmmm, hadi sayılsın bari :)

    YanıtlaSil
  3. Hediyelerin ne güzel güle güle kullan ve kitapları da oku....

    Tecrübeyle sabit aramayı bırakınca sana geri dönen olmuyor... Tek tük istisna....

    Yıllarca bayramlar da yıl başlarında gönderdiğim kartlar ettiğim telefonlar... zamanım, param... ve dahası arkadaşlığa, dostluğa güvenim boşa gitti....


    Artık bugünümü boşa harcamıyorum.

    Dünümde olmayanlar bugünüm de olmadıkları gibi yarınım da hiç olmayacaklar.



    Sevgiler
    <:))

    YanıtlaSil
  4. *MAYRI*
    Teşekkür ederim, hediyelerimin tadını çıkaracağım.

    Aslına bakarsan sonucun ne olacağının ben de farkındayım Mayri. Yeni yetme değiliz netice itibariyle... geçici arkadaşlıklar-dostluklar dönemini atlatalı yıllar oluyor.
    Belki de ben arkadaşlığa, dostluğa duyduğum güvenin sarsılmaması için çaba harcıyorum sadece.
    O 'tek-tük'ler kalsa yine yeter bana.

    Ama son cümlene hak vermiyorum.
    ''Dünümde olmayanlar bugünüm de olmadıkları gibi yarınım da hiç olmayacaklar'' dersen yapayalnız kalırsın.

    Bugün tanıdığım, dün'üme yetişememiş ama yarınımda olacak insanlara yüreğimi hep açık tutarım.
    Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  5. Tatlim gule gule kullan tum cicilerini, "ayaginda paralansin" derler bizim orada, tam oyle olmus :)))
    Hatirlanma kismina gelince, hep soyluyorum ben gozden irak olan gonulden hepten irak oluyormus, insan gurbette olunca bunu herseyden daha cok hissediyor :(
    Ama bosver be guzelim bizde burada kendimiz calar kendimiz oynariz :)

    YanıtlaSil
  6. sit bin muhteşem güneş benim rafta okunmayı bekliyor aynı zamanda okuyalım mı
    niye deme nebiliyim saçma ama olsun öle geçti içimden
    aynı yazarın uçurtma avcısını okudum o az silinsin kafamdan diye bekliyordum:)

    ayakkabıların çok güzelmiş güle güle giy:)
    3tane olunca bizim komşunun kızının bebekleri geldi yine aklıma korkma istemiycem birini
    hoş istesemde verirsin ama artık burdada herşeyin satıldığı devirlerde yaşıyoruz :)

    arkadaş mevzunuda hiç karıştırma an geliyor üstüste koyuyum hepsini dötlerine bi tekme uçsunlar sibiryaya diyorum sonra biri bişiycik yapıyor unutup gidiyorum en iyisi elde olanları fazla hırpalamadan elde tutmak.beklentileri ufaltmak.çünkü hepsinin yeri küçümsenmeyecek kadar geniş bende

    YanıtlaSil
  7. *A-H*
    Paralayacağım, hele bir bahar gelsin :)))
    Göz-gönül-mesafe anlamam kuzum.
    Sahte ise 'canım'lar, 'cicim'ler benden uzak dursunlar.
    Kendimiz çalıp-kendimiz oynuyoruz zaten :)

    *Ters Pabuçlar*
    -Hemen başla o zaman, ben onu okuyorum :)
    -Pembeyi vermem :)
    -Beklentilerimi ufaltmam hatta ufalamam gerek demek :/

    YanıtlaSil
  8. Canım Ella'm sen gurbet yorgunu olmuşsun. Bilirim bennn!!! Gurbetteki insan sevdiklerini daha çok merak eder,gözünün önünde olmayınca . Hani onlara bir şey olsa koşamayacak ellerinden tutamayacak sanır kendini. Ben de senin gibi düşünürdüm ama ben gelince gurbete giden de baktım aynı ben olmuş '' haa '' dedim '' bunun adı ,gurbet yorgunluğu''. Öptük sizi biraz sulu biraz da kokulu :)

    YanıtlaSil
  9. *colette*
    Canım colette'm, şifa gibisin, beş dakikada teşhisimi koydun; gurbet yorgunuyum, çok yoruldum ben :(
    Gün gelecek, bunların hepsi geçecek...
    Biz de öptük sizi bol bol, bu kız öpmeyi de öğrendi iyi mi? :)

    YanıtlaSil
  10. Ayakkabilar ve defterler muttesem:) Ne kadar sanslisin:)
    Benimkiler de anca facebookta durumumu begensin falan bu yani.. Biri de soyle bir paket yapayim da gondereyim demez:( Koca desen niye ayakkabi alipduruyosun der..Offf efkar:(((

    YanıtlaSil
  11. Ben sadece dünümde olmayanlardan bahsettim.. bugünüm de tanıdığım insanların belki de can dostum olup olmayacağını bilmem ki....

    Sen orada yanlış anlamışsın.

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Evet, çok şanslıyım Pınar :)))
    Benimkiler durumumu falan da beğenmezler, ona bile gerek duymuyorlar :D
    Yılda gelen paket sayısı da bir elin parmaklarını geçmez.
    Du' bakim; Euphoric'im, daha önce Niyan'ım yolladı, sonracığıma Begonvil'cim.
    A-H'ciğim de kart yolladıydı :)
    Hepsi bu :)))
    Bak, 5 bile demedi :/
    Sevgilim açısından çok şanslıyım ama :)
    (Nazar değmesin... tü-tü-tü)
    Efkar yapma be Pınar, eminim senin de şanslı olduğun bir sürü nokta vardır hayatında :)
    'Dora' var her şeyden önce... :))))

    YanıtlaSil
  13. *MAYRI*
    Ben yanlış anlamışım demek ki... sağır duymaz uydururmuş, kör görmez öldürür oldu benimkisi demek ki :)
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  14. Heeepsini de güle güle kullan canım Ellam
    Ben de seni çok seviyorum hem de peeek çok!
    elimden gelse kitaplığı sırtlayıp taşıyacağım Polonya ya =)
    Neyse önümüzde daha çok zaman var adım adım bunu da başarırız =))
    Ahahaha uydurma ismime koptum!

    YanıtlaSil
  15. *Euphoric*
    Zülfiye'm Esma'm, güzelim ::)
    Bu isim çok yakıştı sana bak, benden demesi ::)
    Zamanla benim de bir kitaplığım olur değil mi?
    Bu gözlüğe alışmam zaman alacak sanırım hihihihihi ::)
    Seviyorum seni!

    YanıtlaSil

Buraya yazmaya niyetlendiğin her şeyi aleyhinde delil olarak kullanabileceğimi bilmeni isterim...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...yavrum seni layk ettim...