Bunları hiç bir zaman okuyamayacaksın... okusan da, anlayamayacaksın benim canım dostum.
Dün gece, son kez yemek yedik birlikte.
Son kez yatağını hazırladık.
Son kez saçımı boyadın.
Son kez kaldırdık şarap kadehlerimizi dostluğa.
Son kez günaydın dedik birbirimize.
Son kez sarıldık, sımsıkı...
Son kez birbirimizin gözlerine bakarak birbirimize teselli sözcükleri geveledik.
Yine bir arada olacağımızı, yine görüşeceğimizi, hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyledik.
Belki de ilk yalanımızdı bunlar birbirimize söylediğimiz.
Ve kapıdan çıktın, gittin.
Sanki, bir kaç gün sonra tekrar gelecekmişsin gibi.
Sanki, yine haftas onuna hain planlar yapıp, gülmekten gözlerimizden yaş gelinceye dek saatlerce sohbet edebilecekmişiz gibi...
Artık yoksun.
Varsın ama, artık uzaklarda yaşayacaksın.
Yeni hayatına gittin, sevdiğinle birlikte yepyeni bir ülkede, yepyeni bir şehirde kuracağınız hayatına koştun.
Sen gittikten sonra bir fincan çay demledim ve bir sigara yaktım.
Pencereden gittiğin yöne uzun uzun baktım.
Elimi-yüzümü yıkadım.
Sonra ansızın ağlamaya başladım.
Ağladım, ağladım... gözlerim şişip genzim yanıncaya dek hıçkıra hıçkıra ağladım.
Bir tek kare fotoğrafımız yok birlikte, senin fotoğraf makinesi gördüğünde, sanki bomba görmüş gibi koşarak kaçman yüzünden.
Senden çok şey öğrendim.
Paylaştığımız her an için; sana çok teşekkür ederim benim canım dostum.
İyi ki seni tanımışım.
İyi ki hem iş arkadaşım olmuşsun, hem dostum.
Hoşçakal.
* * *
Bu ülkede, şu ana dek sahip olduğum en yakın arkadaşımı, hatta artık 'dost' olduğumuz canımın içi ile vedalaştık.
Son geceyi birlikte geçirdik.
Karnımız ağrıyıncaya dek güldük, inadına...
Sabah sanki Pazartesi ofiste görüşecekmişiz gibi ayrıldık.
Ve, o bu sabah yeni hayatına...Macaristan'a gitti.
Sanırım kaderim bu benim; dost kazandım derken çok uzaklara düşmek ve ömrü hasretlerle geçirmek.
Daha fazla dost istemiyorum.
Merhaba-merhaba da kalsın muhabbetimiz.
Çünkü, çok acıtıyor ayrılıklar.
Tesellisi de yok.
Yanyana olamadığın, acını-mutluluğunu gözlerine bakarak paylaşamadığın, omzuna başını koyamadığın dostun uzağında olması teselli etmiyor işte.
Bugün canım çok sıkkındı.
Bugün çok yalnızdım.
Bugün, bir kaç tanıdık ses duymak istedim, işe yaramasa da bir avuntu.
Bir kaç dostum dinlesin beni istedim... olmadı.
Bugün anladım ki; ben gerçekten yalnızım.
Judy Abbott'un dediği gibi;
''Ben yalnızım. Gerçekten -tüm dünyaya karşı, sırtını duvara verip mücadele eden birisi- ve bunu düşündüğümde nefesim kesilecek gibi oluyor.''
Görsel: Deviantart.com
Şu son cümle...son günlerde hep kendim için düşündüğüm bir cümleydi:))demek sen de böyle hissediyormuşsun...üzülme..eminim daha nice sıkı dostların olacak..
YanıtlaSil:(((((((((
YanıtlaSilof yahuu
YanıtlaSilböyle geç kalmalarıma sinir oluyorum sinirrr
Hep böyle değil mi ki?Ben de çok kez yaşadım. Tam gittiğim yere ısındım, dost buldum derken kaybettim. Sonradan anladım ki aslında kaybetmemişim, şimdilerde yıllar sonra görüştüğümde kaldığımız yerden devam ediyoruz birçoğuyla...Önemli olan kalp, temiz kalp...kurulan dostluğun derinliği...Sizin de öyle olur umarım, zordur dost kaybetmek ama dost zaten kaybedilmez ki...Araya mesafe girer, zaman girer, dostlar değerinden bir şey kaybetmez...
YanıtlaSilhep vedalar yuzunden kimseyle kolayla dost olamıyorum bende :((
YanıtlaSilbu güne kadar hayatımda , hayatımızın sonuna kadar birlikte olacağımı sandığım dostlarım girdi(hsls ds dostlarım) ama hayat bir yerlere savurdu hepimizi...sonra hiç ummadığım anda birisi çıka geldi...Garip bir şey bu hayat, oraya buraya atıyor bizi...
YanıtlaSilBugün içini acıtan bu ayrılıkların, kavuştuğunuz( Ki; eminim arkasından gözyaşı döktüğün bir arkadaşınla yaşamınız boyunca kopmayacaksınız.) zamanlardaki hazzını bir bilsen bu kadar üzülmezdin. Biliyorum; çok uzaklara düştüğüm unutup gitti sandığım dostlarım öyle anlarda yanıbaşımda oldular ki, kapı komşum olsalar bu denli desteklerini göremezdim.
YanıtlaSilSen yalnız kalmazsın kuzumm. Öyle sıcacık bir yüreğe sahipsin ki, Yine ayrılıklar yaşasan da dostların hep olacaktır çevrende.
Öptüm
*Yorum yapan tüm arkadaşlarıma*
YanıtlaSilTeşekkür ederim güzel yorumlarınıza.
Belki ayıp bunu söylemesi ama; teselli etmiyor işte hiçbir şey :(
Elbette, sonsuza dek kaybetmedim.
Gün gelecek, görüşeceğiz.
Gün gelecek, kısıtlı zamanlarda görüşemediğimiz günlerin acısını çıkarırcasına zaman geçireceğiz.
Dostluklar ölmez, hep bıraktığın andan devam eder ve sevgi asla bitmez.
Ama, dostlarımın yanımda, yakınımda olamaması, dokunamadan, sarılamadan, yüzyüze konuşamadan yaşanması acıtıyor işte.
Dostlarım var, kalbinin-aklının bende olduğunu bildiğim dostlarım...
Ama, yetişemiyorum onlara, uzatsam ellerimi... dokunamam ki :(
Çok canım yanıyor... sanki kalbim yanıyor.
Hanimiş: beni teselli etmek uğruna sabahın dördüne dek Skype aracılığıyla benim gevezeliklerimi, saçmasapan konuşmalarımı dinleyen Euphoric'ime kocaman teşekkürü borç bilirim.
Müdürüm, sen olmasan ben hala salya-sümük ağlamakla meşguldüm.
Yalniziz evet.Ve hic bitmeyecek yalnizligimiz.
YanıtlaSilCanım Ella'm kaybetmek değil ama artık eskisi kadar sık görüşemeyeceğine üzüldüğün bir dostu kazanmış olmak da büyük mutluluk ! Günümüzde -hele ki alınma ama genç kuşakta -böylesi dost bulabilmek bu kadar zorken ...
YanıtlaSilher salata tahtamı elime aldığımda senin plastik olan geliyor aklıma bedenler buluşmasada ruhlarımız hep beraber sevdiklerimizle
YanıtlaSilkonyada seni seven bir ruh var haberin ola:)
*SİZİ SEVİYORUM*
YanıtlaSil:)