Azmin zaferi; İngilizce öğrenmek...


Size, bir 'azmin zaferi' hikayesi anlatmak istiyorum.

Yıllar yıllar önce -bana asır geçmiş gibi geliyor- üniversitedeyken, aynı sınıfta olduğumuz çok candan bir arkadaşım vardı.
'Vardı' dediğime bakmayın, hala var, geçen yıllar dostluğumuzu sağlamlaştırdı :)
Aynı yurtta kaldık bir süre, yan yana binalarda... kahvaltıları yurt kantininde birlikte yapar, ders notlarımızı değişir, vize ve final sınavlarına birlikte hazırlanırdık.
En hakikisinden Laz olan ve Türkçe'yi aksanlı konuşan bir arkadaşımı, bir gün okul kantininde kitaplara gömülmüş halde buldum. İki çay alıp yanına gittim... başladık sohbete.
Benim canım arkadaşım, İngilizce bilmemesini kendine dert etmiş, sormuş-soruşturmuş ve iki kitapta karar kılmış, satın almış.
Kitap 'İngilizce Çeviri Kılavuzu' - Yrd. Doç. Dr. İsmail Boztaş - Ziya Aksoy - Prof. Dr. Ahmet Kocaman.
İkinci kitap da bu kitabın cevap anahtarı.
HACETTEPE-TAŞ Kitapçılık kitapları.
Yanına da bir İngilizce-Türkçe / Türkçe-İngilizce sözlük almış... önünde defter-elinde kalem çalışıyor bizimkisi.
Dedim 'İyi de, sen tek kelime İngilizce bilmiyorsun... direkt çeviri kılavuzu ile öğrenmeye çalışmak biraz zor olmayacak mı? Başka kitap alsaydın ya, başlangıç seviyesinden her şeyi adım adım öğreten?'
'Aldım bi' kere... tüm paramı buna verdim, istesem de başka kitap alamam... ama kitaplar güzel, sadece biraz zor... bakalım' dedi.

Aradan yıllar yıllar geçti...
Şu an, benim canım arkadaşım... 'İngilizce öğretmeni' olarak çalışmakta :)
İki kitap ve bir sözlükle yedi-yuttu İngilizce'yi :)
Tam iki yılını verdi... gece-gündüz her boş vaktinde iki kitap ve bir sözlüğe gömülü geçen saatler-günler sonrası benim canım arkadaşım sular-seller gibi İngilizce konuşuyordu.
Ben ise hala kem-küm safhasında kalmıştım İngilizce'de... günlük diyaloglar tamam ama iş biraz daha ciddi İngilizce kullanmayı gerektirdiğinde felaket haldeydim, bazı Tense'leri bilmiyordum bile.

Polonya'ya gelip iş başvurusu yapmaya başladığımda, benim canım arkadaşım tam iki hafta boyunca, her iki gecede bir internet üzerinden/kamera açık bana ders verdi.
İngilizce mülakat nasıl yapılır? Kendimi nasıl tanıtmalıyım ve eski tecrübelerimi hangi noktaların altını çizerek anlatmalıyım?... Tense'lerin üzerinden geçtik... İstisnai durumları tekrar ettik vs.
Tek tek not aldım söylediklerini, tekrar ettim... çalıştım.
İki buçuk yıldır çalıştığım -çalışma dili İngilizce olan- şirketime, iki zorlu -İngilizce- telefon mülakatı ile kabul edildim. Kontratım bile imzalanmış halde postayla gönderildi.
Canım arkadaşımın fedakarlığı sayesinde...
İlk başta benim karşıma duvar gibi çıkan 'İş İngilizcesi' sorununu zamanla aştım... öğrendim.
Kolay oldu mu? Hayır... hiç de kolay olmadı. İlk üç ay hele kabus gibiydi.
Çalışmam gerekti, tekrarlamam, yazışmalarıma göz atmam... ana dili İngilizce olan arkadaşlarımdan destek almam.
Gerisi kendiliğinden geldi... zaten etrafınızda sürekli İngilizce konuşuluyorsa ve siz de bunu kullanmak zorundaysanız; öğreniyorsunuz.
Bu bir süreç... 'tamam-öğrendim-bitti' denmiyor, sürekli öğreniyorsunuz, sürekli yeni bilgiler ekliyorsunuz... daha akıcı konuşuyor, dile daha hakim hale geliyorsunuz.
Deyimleri, atasözlerini, argo kelimeleri öğreniyorsunuz :)
Sonra, bir bakmışsınız filmleri alt yazılarına bakmadan izler hale gelmişsiniz, kitaplarda yapılan yazım hatalarını bile yakalar olmuşsunuz.
Toplantılarda bülbül gibi şakır, her sohbete dahil olur, kendi ağzınızdan çıkan cümlelere şaşırır hale gelirsiniz.
İngilizce düşünmeye başlarsınız,  kullandığınız bazı İngilizce cümlelerin Türkçe karşılıklarını -ana diliniz olduğu halde- tam bulamazsınız.
Benim başucu kitabım Oxford WORDPOWER sözlüktür.
İngilizce'den İngilizce'ye :)
Açar okurum, kelimelerin farklı cümleler içinde kullanımını görürüm.
Beğendiklerimi/kullanışlı bulduklarımı beynime kazırım :)
Tabi ki 'İngilizce Çeviri Kılavuzu' kitabım her daim elimin altında :)

Demek ki; benim canım arkadaşım iki kitap-bir sözlükle yaptıysa (ki onun sözlüğü bildiğimiz cep sözlüğü idi).
Ve ben, arkadaşımın azmine özenip/onun desteğiyle yapmışsam... (ki, ben kolayca dil öğrenemem, malum, disleksi sorunum daha da zorlaştırır işimi)
Herkes öğrenir bu dili... yeter ki birazcık istek olsun :)

İçimden geldi, sizinle paylaşmak istedim bu yaşanmışlığı.
Dilerim paylaşımım birilerine ilham verir.

22 yorum:

  1. harikasınız o zaman
    ikinizide tebrik ediyorum
    başarılar
    yolunuz açık olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :)
      Arkadaşım adına da...

      Sil
  2. Benim blogunu keşfedişim İngilizce dersleri ile ilgili postlarındır biliyor musun? :) Azmin elinden bir şey kurtulmayacağını da anlatmış oldun bize. Sen bir de Lehçe konuşuyorsun değil mi? Tebrikler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorumunu "Spam" olarak işaretlemişim... nasıl becerdiysem?! :/
      2.5 yıl sonra bunun farkına varıp geri almam da garipliğin zirve noktası olsun.

      Sil
  3. Teşekkürler yazı için tam da ihtiyacım olduğu bir anda geldi.Umarım benimde bir azmin zaferi hikayem olur yakında :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım en yakın zamanda okuruz senin zafer hikayeni aysnr :)
      Ve de; rica ederim :)

      Sil
  4. seviyorum boyle hikayeleri sagol sittirella.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim Gülçin, ne demek :)))
      Bende hikaye çok, yeri geldikçe paylaşırım :)

      Sil
  5. Süper bir hikayeymiş. Yapmayı, öğrenmeyi istediğim, heveslendiğim o kadar çok şey var ki. Bu hikaye biraz silkelenmeme neden oldu. Heveslenmek yetmiyor, işin asıl anahtarı azmetmekte. Bu güzel anı için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar çok şey var ki yapılacak... bir değil, beş ömür lazım bize :)))
      Rica ederim Cincüce :)

      Sil
  6. Offf şu ingilizce, ama yazı bana da ilham verdi,ben de azmedip öğreneceğim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi bakalım :)
      Güzel haberler ver yakın zamanda...

      Sil
  7. İnsan isteyince neler oluyor! İstemek ve emek harcamak lazım. Çok takdir ettim arkadaşını da, seni de:) İnsanın bir hedefi olması kadar güzel bir şey yok, liste yapmayı da ondan seviyorum heralde:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :)
      Ben bu gönderiyi arkadaşımın azmini göstermek için yazmıştım aslında... benimkisi 'azim'den ziyade 'mecburiyet'in getirdiği azim oldu :)
      Hedefler gerçekten önemli.
      Liste yapmaya devam! :)

      Sil
  8. İngilizce başımın belada olduğu bu günlerde ne iyi oldu bu yazıyı yazman.
    Çok teşekkür ederim.
    Umarım ben de başabilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim.
      Başarırsın, yeter ki üzerine git.
      Ben öğrendiysem, herkes öğrenir! :)
      Sakın vazgeçme, n'olur...

      Sil
  9. bende istiyorum bu dili çözmek orjinalinden filmler izleyip kitap okuyanları kıskanıyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çözersin... yeter ki iste :)
      Zaman bul ve cidden otur ufak ufak çalışmaya başla.
      Kıskanmaya gerek yok, öğrenen senden-benden farklı değil.
      Tamam bazı insanların dil öğrenme yeteneği daha gelişkin, onlar sadece daha hızlı öğreniyor... yavaş-hızlı; öğrenmek aslolan :)))

      Sil
  10. Cok motive edici ve hayranlik verici. Aynisinin tipkisi Almanca grammeri icin gerekli bana (10 yildir Almanya'da olup, hala hatali konusan, umutsuz bir vakayim):).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de beş yıldır Polonya'da olan ve Lehçe'nin hala kafasını-gözünü kıran umutsuz bir vakayım :)
      Ama bu dili de sular-seller gibi öğrenicem.
      Vazgeçmek yok... yeter ki devam edelim :)
      Şu anda bize soru mu soruluyor-küfür mü ediliyor ayırt edebiliyor muyuz? Evet.
      Bu bile şahane başlangıç! :)
      Sevgilerimle.

      Sil
  11. Yanıtlar
    1. Hâlâ, durup durup ders çalışıyorum.
      Açıyorum kitabı defteri, tek bi' gramer kuralını ele alıp kitaptan, internetten o kuralla ilgili yüzlerce örnek cümle buluyorum ve pekiştiriyorum.
      En mutlu olduğum şey; aksanlara takılmamam, anlamakta hiç zorlanmamam. Konuşan İngiliz de olsa, Hintli de olsa, Japon da olsa, Amerikalı da olsa fark etmiyor, gayet rahat konuşabiliyor, anlıyorum. Sorunum ''idiom''lar... Ana dil seviyesine daha çok yolum var ama bi' gün bu dili İngilizler gibi konuşacağım, azimliyim :)))

      Sil

Buraya yazmaya niyetlendiğin her şeyi aleyhinde delil olarak kullanabileceğimi bilmeni isterim...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...yavrum seni layk ettim...