Muggle Born


(Neden Muggle doğmuşum ben? :/ Neden? Neden?)
Son zamanlarda Harry Potter ile uykuya dalıp, Sirius Black ile güne başladığımı herkeşler biliyor artık :)
J. K. Rowling'in, aldığı her bi' pound'u sonuna dek hakettiği kanısındayım; böyle bi' hayal gücü, böylesine akıcı bi' anlatım... mutteşem!

Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nı dün gece bitirdim... ama ne bitirmek.
Gittikçe o büyülü dünyaya daldım, Hogwarts koridorlarında dolaşır oldum, iksir derslerine katılıyordum :)
Kitap mutfakta, tuvalette, yatakta, asansörde, tramvayda, yolda, ofiste sürekli elimdeydi.
Fırsat bulduğum her beş dakika boşlukta kitaba yapıştım :)
Bazen abarttığım da oldu -nasıl kaptırıyorsam kendimi okumaya- neler geldi başıma ? :)

* Biraz hava almak istemiştim, ofisten dışarı çıkıyorum... güneş pırıl pırıl dışarda, yayılıp-dökülüp okumak var. Asansörde okumaya başladım, şirketin genel müdürü asansöre binmiş, farkında değilim.
GM: Merhaba Alicia :)
Ben: Aaa, merhaba Max :)
GM: Kindle mı o?
Ben: Nook
GM: Ne zaman seni görsem okuyorsun
Ben: Çok seviyorum okumayı
GM: Ben de seviyorum ama kağıt-mürekkep bana daha çekici geliyor
Ben: Ama bu da aynı hissi veriyor, bakın (der Nook'u gözüne sokarım adamın)
GM: Hmmm... güzelmiş. Türkçe bu, değil mi? Ne okuyorsun?
Ben: Evet, Türkçe. Hmmm. Harry Potter :)))
GM: :D :D :D İyiymiş.
Ben: Hem de çok iyi :D :D :D
Adam o günden beri ne zaman beni görse bi' sempatik bi' şirin sırıtış suratında :)))

* Yangın tatbikatı yapılıyor, alarm çalıyor deli gibi.
Müdürüm; ''panik yok, eşyalarınızı bırakın, çıkışa yönelin''
M: Sen kalıyorsun sanırım
Ben: Reader'ımı alayım hemen geliyorum
M: Yansak gitsek sen hala okuma derdindesin
Ben: Öleceksem, kitap okurken öleyim :D :D :D

* İşten çıkmışım, tramvay bekliyorum, durakta başladım okumaya.
Evimize iki adet tramvay gidiyor: 14 ve 20 numaralar.
Nasıl kaptırdıysam tramvay geliyor, başımı kaldırıp bakıyorum sonra dönüp okumaya devam ediyorum... bir kaç dakika sonra iç sesim başlıyor konuşmaya: ''Asya kızım, o giden tramvay 14 numara değil miydi?'' kalkıp bakıyorum bir sonraki gelecek olana... on dakika var. Okumaya devam. Arada başka numaralar geliyor, başımı kaldırıp bakıyorum: 2-6-7-17... dönüp okuyorum derken iç ses başlıyor yine: ''Son giden 20 numara değil miydi?'' böyle böyle sanırım 2-3 tramvay kaçırarak durakta yarım saatten fazla bekledim :)
Neyse, 17 numara geldi, dedim ''eve iki durak kala iner, o durakta 14 veya 20 için beklerim.''
Bindim tramvaya, ama nasıl kaptırdıysam kendimi, başımı kaldırdığımda hiç bilmediğim bi' güzergahta seyrediyordu tramvay :)
Hemen indim, yolun karşısına geçip geri dönmek için tramvay beklemeye başladım. Geldi... bindim.
Yine kaptırmışım, inmem gereken duraktan bir sonrakinde inebildim.
Dedim ''başka numaraya binmek yok kızım! 14 veya 20'yi bekleyeceksin!''
Neyse, geldi tramvayım, bindim evime üç durak öncesinden... yine kaptırmışım, kafamı kaldırdığımda durağı kaçırmıştım :)
Yine indim... hala okuyorum ama bu arada, gözümü ayıramıyorum kitaptan, geçtim karşı tarafa, başladım dönüş tramvayını beklemeye.
Geldi.. bu sefer akıllılık edip kapı kenarında ayakta durdum, okuyordum hala ama dalmadım okumaya.
İndim durağımızda, eve geldim. Bir buçuk saat kadar geç kalmışım. Sevgilim kapıyı açtı, başladım kahkaha atmaya :)))
Anlattım ne halt yediğimi ona, söz verdirdim dalga geçmeyeceğine ama anlatmadan önce.
Şimdi her yüzüme baktığında, suratında alaycı-kocaman bi' sırıtış! :)))
Sözünü tutuyor, dalga geçmiyor güya!!!
Başkası yapsa, ben böyle bi' halt yedim dese gülerdim, ''Yok artık!'' derdim :)
Başıma geldi... ''Olabüle'' diyorum :)
Kitap okuma sevdası böyle bi' şey işte.

Ne mutlu bana ki, beni benden alan, sıkmayan-bıktırmayan bi' seri yakalamışım ve zevkle okuyorum. Son iki kitap, artık sona yaklaşıyorum diye bi' yandan da üzülüyorum :(
Canım arkadaşım Nihan Sarı, bi' kaç gün önce Twitter'da bir kaç gönderi yaptı üstüste, çok hoşuma gitti, iznini almadım ama buraya aynen kopyala-yapıştır yapıyorum:

''Hayatım boyunca öyle üzüntüler sıkıntılar yaşadım ki, başkası olsa altından kalkamazdı. Ama insanoğlu işte dağın çekemediğini...
...çekiyor. Neden mi fantastik yazıyorum, çünkü gerçeklere katlanamama gibi bir durumum var. İnsanların edebiyat dediği sıkıntı....
....dolu cümlelerin verdiği duyguları gerçek hayatta en yoğun yaşayan biri olarak artık onlardan uzak kalmaya ihtiyacım var....
...fantastik dunyanın gerçeküstülüğü ruhumu iyileştiriyor... Kimileri bunu insanların benliğine dokunan yazılar felsefeler düşün...
..sistemleri olarak ortaya atıyor. Buyuk yazarlar ressamlar yaşadıklarının sonucunda insanların kalbine inmeyi bu kadar...
...iyi başarır. Bense tüm olanları itip kabul etmeyenlerdenim. İşte fantastik edebiyat bana bunu sağladı. Hayatım boyunca gerçek...
...leri yazmaya niyetim yok. Hayatınız fazla gerçek olduğunda hayallere sığınırsınız. Kendinizle ilgili gerçekler kalbinizi o kadar...
...kırmıştır ki gerçeklere, dunyanın ve insanların gerçeklerine çok tahammülünüz kalmamıştır...Daha güçlülerden olmak ister ...
...ve onları arkanıza almaz, benim yaptığım gibi karşınıza alırsınız. Boylece buyuk ve gerçek olmak yerine....
...küçük ve hayalperest olursunuz. Kendime yazdım hepsini. Ve içimden aferin dedim kendime.
Hayatım boyunca, eğer romanlarımı yazmaya devam edersem, süslü cümlelerin ve ağır duyguların esiri olmak istememek kendi....
...tercihim olacak. Çünkü ben gerçek hislerimi yazamayacak kadar gururluyum sanırım.
Şimdi eğlenmek için yazıyorum o ayrı..:))))''

Ben de cevap yazdım ona:
''@nihansari 'Gerçek'lik gözümü açtığım an suratıma tokat gibi çarparken, 'gerçek'leri okumam bana ne katabilir ki zaten? diye düşünüyorum.''

Gerçekten, sabah gözümüzü açtığımız an'dan, gece yatağa girip gözümüzü kapadığımız an'a dek sürekli bi' gerçekliğe maruz kalıyoruz.
Dertler, sıkıntılar, bildik sorunlar, hastalıklar, yaşam mücadelesi, borçlar, ufacık mutluluklar vs.
Bugüne dek, okurken beni gerçeklikle ilgisi olmayan - bilmediğimiz - tanımadığımız dünyalara alıp götüren kitaplara ölüp biterken, neden 'yok aldattım, yok aldatıldım, yok mücadele ettim, yok kaybettim' kitapları okurken sıkıldığımı, hatta 'bitse de güzel bi' kitaba başlasam' dediğimi sorgulamamıştım.
Artık fantastik kitapları neden diğerlerinden kat be kat fazla sevdiğimi artık biliyorum :)

Böleyken böle işte :)
Hastayım ama mutluyum... çünkü raporluyum :)
Hava buz gibi, şakır-şukur yağmur yağıyor ve ben, kedim-kahvem-kitabım şeklinde sıcacık evimizin tadını çıkarıyorum :)
Harry Potter'a devam! :)))

(Ah ulen! Muggle doğmamış olmak vardı! Süpürgem-asam... neler yapardım neler ;)  Benden şahane büyücü olurdu!)
Görsel : Google Images

8 yorum:

  1. Sittirella direk ise gitseydin bak baya pratik olurdu sabaha kadar oku tramwylarda :)
    Sen bana okutacaksin bu seriyi anladim ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahah :)))
      Aklıma gelmedi bak o... arar dururdu artık sevgilim beni, o hat senin-bu tramvay benim :)))
      Okumadığın hata :) Bence hemen başla Gülçin :)

      Sil
  2. Nook alman ne kadar iyi olmuş :)
    ben henüz tutuyorum kendimi, kitaplarım çok birikti çook
    bi de aklıma ne geldi
    beni bizim yöneticilerden biri görse iyice kafayı kitapla bozdun derdi kesin dalga geçerdi
    burda kitap okumak dalga geçilecek bi mevzu
    yalnızsın, asosyalsin fln gibi mesajlar içeriyo galiba
    amaaaan hıııııh

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence Nook-Kindle al artık bi'şeyler, inan bana çok kullanışlı.
      Bi' kez şarj ediyosun, iki-üç hafta gidiyor. Benim Nook sürekli açık mesela :)
      Artı, içinde yüzlerce kitap, dilediğince okuyorsun, tüy gibi hafif... çantada yer tutmuyor.
      Benim iş yerimde herkes alıştı benim burnum Nook'a gömülü etrafta dolaşmama, kimse de bi'şi diyemiyor :)))
      Yannızsın-asosyalsin?
      Ay, ne güzel meziyetler bunlar :)
      Hep birlikte oturup, -tek kelime etmeden- kafalarını Ayfonlarından kaldıramayan, ellerinden telefonunu bırakamayan 'sosyal' olmaktan yeğdir :)

      Sil
  3. Kocam serinin hastası ve tüm filmleri onunla ben de izledim ama burun kıvırarak. Şimdi sen anlattıkça ufaktan bir iç ses "okumalısıııııın" diyor yaw

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İç sesini dinlemelisin :)
      Filmleri unut gitsin, seriyi okumalısın :)

      Sil
  4. Tramway meselesine çok güldüm. :)) Süpermiş. Kitap okumak için çekilen her eziyete değer. Ben de kendimi kitaba kaptırdığımda nerede olursa olsun elimden düşürmüyorum. Bir de şöyle manyakça bir düşünce yapısına sahibim. Sanki ben kitabı elimden bıraktığımda kitaptaki son sahne aynen o vaziyette donup kalıyor. Tekrar okuyana kadar o karakterleri orada öylece bekletiyormuş gibi hissediyorum. :))

    Kitap tercihlerim konusunda da tamamen Nihan'a katılıyor ve genellikle fantastik kitaplar okuyorum. Gerçeklikten tek kaçışımız olan kitaplar, filmler ve dizilerdeki tercihim genellikle fantastikten yana oluyor. İnsanların benimle ergen, çocuk diyerek dalga geçmelerine aldırmadan vampir serileri, melekler vs. konularında okuyorum. Ama Harry Potter serisi sanırım en önyargılı olduğum seri. Nedense bir türlü elim gitmiyor almaya da okumaya da. Geçen yıla kadar hiçbir filmini de izlememiştim. Son filmin gösterime girmesinden yaklaşık 10 gün önce oturup tüm seriyi tek tek izledik ve sonuncusu için de sinemaya gitmiştik. Her ne kadar izlediğim için mutlu olsam da yine de elim kitaplarına gitmedi. Ama senin bu ısrarlı yazımların sonrasında okusam mı acaba diye de düşünmüyor değilim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma ya, ben bile durup durup kendime gülüyorum :)
      Ben de senin gibi hissediyorum, kitabı elimden bıraktığımda her şey donuyor bıraktığım sayfada :)))
      Nihan'ıma katılmamak elde değil, o bi' de yazıyor, düşün :)
      Eğer, kitapları okumadan önce filmleri seyretmiş olsaydım sanırım Harry Potter serisini okuma gereği bile duymazdım.
      İlk üç kitabı okuyup bitirdikten sonra 'acaba filmleri nasıldır?' dedim ve ilk filmi seyretme gafletinde bulundum.
      Berbattı! :)
      Böyle muhteşem bi' kitaba öyle bi' berbat bi' film... akıl mantık almıyor.
      Kitaplar çok detaylı, akıcı ve sürükleyici.
      Karar senin :)

      Sil
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...yavrum seni layk ettim...