Le Petit Prince / Küçük Prens


Yazar: Antoine de Saint-Exupéry
Orijinal dili: Fransızca | İngilizce
Basım yılı: Nisan 1943

Çocukluğun düşünme biçimindeki basitlik ve bilgelik, büyüdükçe yitirilen masumiyet, dostluk, sevgi, dürüstlük vb. yüzlerce kavramı içine sığdıran bir başyapıt.
Gelmiş geçmiş en derin, en anlam yüklü  felsefe kitaplarından biri olmasına karşın ne yazık ki sadece ismi sebebiyle on binlerce kişinin gözünde çocuk kitabı olmaktan öteye gidemediği için okunmamış, "büyüklere" yazılmış kitap.

Altını Çizdiğim Cümleler:
”Şu büyüklere her şeyi tek tek açıklamak gerekir hep”

”Büyükler hiçbir şeyi kendiliklerinden anlamıyorlar. Onlara hep bir şeyleri açıklamak zorunda olmak ne kadar da sıkıcı bir şey çocuklar için.”

”Ne farkeder ki?” dedi küçük prens. ” Nasıl olsa her şey  küçücük benim yaşadığım yerde.”Sonra da ekledi; sesi biraz üzüntülü gibiydi: ”Burnunun doğrusuna gitse de kimse fazla uzağa gidemez orada…”

”Büyükler sayılara bayılırlar. Yeni bir arkadaş edindiniz diyelim: onun hakkında asla asıl sormaları gerekenleri sormazlar. ”Sesi nasıl?” demezler örneğin, ya da. ”Hangi oyunları sever? Kelebek koleksiyonu var mı?” diye sormazlar. Onun yerine ”Kaç yaşında?” derler. ”Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?” Ancak bu sayılarla tanıyabileceklerini sanırlar arkadaşınızı.
Eğer büyüklere ”Güzel bir ev gördüm, kırmızı tuğlalı: pencerelerinden sardunyalar sarkıyor, damında ise kumrular var” derseniz, nasıl bir evden söz etmekte olduğunuzu bir türlü anlayamazlar. Ne zaman ki onlara, ”Yüz milyonluk bir ev gördüm” derseniz, işte o zaman size, ”Oo, ne kadar güzel bir evmiş!” derler gözlerini koca koca açıp.”

”Arkadaşı unutmak çok üzücü bir şey. Herkesin arkadaşı olmamıştır. Arkadaşımı unutursam, kendimi o, sayılardan başka bir şeye değer vermeyen büyükler gibi hissederim sonra.”

”Ufak bir işi ertesi güne bırakıvermenin pek sakıncası olmaz çoğu kez,” diye ekledi. ”Ama baobaplar ertelenirse felaket! Tembel birisinin yaşadığı bir gezegen biliyorum. Adamcağız yalnızca üç küçük fideyi sökmeye üşendiydi de…”
”Aman çocuklar.” diyorum, ”baobaplara dikkat!”

”Biliyor musun? İnsan günbatımını en çok üzgün olduğunda seviyor.”

”İnsan herkesten verebileceklerini istemeli. Bir otoritenin kabul görmesi mantıklı olmasına bağlıdır.”
”O halde kendini yargılayacaksın,” dedi kral. ”En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir.”

”Onu yargılayabilirsin. Zaman zaman ona ölüm cezası verirsin. Böylece yaşaması sana bağlı olur. Ama onu hep bağışlarsın. Tutumlu davranmalıyız, çünkü elimizde başkası yok.”

”Coğrafya kitapları, kitaplar içinde en önemli olanlarıdır. Hiç bir zaman eskimezler. Bir dağın yer değiştirdiği çok enderdir. Bir okyanusun sularının çekilmesi de. Biz kalıcı şeyleri yazarız.”

”Yanıtını almadan bir sorunun peşini bırakmazdı hiçbir zaman.”

”İnsanlar nerede? diye söze başladı. ”Çölde insan yalnız hissediyor kendini…”
”İnsanların arasında da yalnızdır insan”, dedi yılan.”

”Küçük prens, ”İnsanlar nerede? diye nazikçe sordu.
Çiçek bir kez bir kervanın geçtiğini görmüştü.
”İnsanlar mı? dedi. ”Sanırım onlardan altı ya da yedi tane var. Bir kaç yıl önce görmüştüm. Ama nerede olduklarını kimse bilemez. Rüzgar sürüklüyor onları. Kökleri yok, bu yüzden de yaşam onlar için güç.”

”Evcil ne demek?”
”Genellikle ihmal edilen bir iş,” dedi tilki. ”Bağlar kurmak anlamına geliyor.”
”Bağlar kurmak mı?”
”Tilki ”Yani” dedi, ”örneğin sen benim için hala yüz bin öteki çocuk gibi herhangi bir çocuksun. Benim için gerekli değilsin. Senin için de aynı şey. Ben de senin için yüz bin öteki tilkiden hiç farkı olmayan herhangi bir tilkiyim. Ama beni evcilleştirirsen, birbirimiz için gerekli oluruz o zaman. Benim için sen dünyadaki herkesten farklı biri olursun. Ben de senin için eşsiz benzersiz olurum…”

”İşte sana bir sır, çok basit bir şey: İnsan yalnızca yüreğiyle doğruyu görebilir. Asıl görülmesi gerekeni gözler göremez.”

”Yalnızca çocuklar neyin peşinde olduklarını biliyorlar,” dedi küçük prens. ”Paçavradan bir bebekle saatlerce oynarlar ve o bebek çok önemli olur onlar için ve eğer birisi onu ellerinden almaya kalkarsa ağlarlar…”

”Çölü güzel yapan” dedi küçük prens, ”bir yerlerde bir kuyuyu gizliyor olması…”

”Yaşadığın yerdeki insanlar,” dedi küçük prens, ”bir bahçede beş bin gün yetiştiriyorlar, ama asıl aradıklarını bulamıyorlar yine de.”
”Bulamıyorlar,” diye yanıtladım.
”Ve, aradıklarını  tek bir gülde, ya da birazcık suda bulabilirler.”
”Doğru,” dedim.
Küçük prens ekledi:
”Ama gözler kör, yüreğiyle bakmalı insan…”

”Ve geceleri gökyüzüne bakarsın. Her şeyin çok küçük olduğu gezegenimin yerini gösteremem sana. Belki de böylesi daha iyi. Yıldızım senin için herhangi bir yıldız olsun. Böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara bakmayı seveceksin…”

”Gökyüzüne bakın, Kendi kendinize sorun: Yedi mi? Yemedi mi? Ne kadar çok şeyin değiştiğini göreceksiniz…
Hiçbir büyük bunun ne kadar önemli bir sorun olduğunu anlayamaz!”


Görsel: Google Images

9 yorum:

  1. yeni yılın ilk gününe du bu yakışırdı : )
    eline sağlık, bi tane de ben ekleyebilir miyim?

    "Gezegenlerden birinde yaşayan kırmızı yüzlü bir adam tanıyorum. Tek bir çiçek koklamamış, tek bir kez bir yıldıza bakmamış, kimseyi sevmemiş. Yaşamı boyunca tek yaptığı şey bir takım sayıları toplamak. O da bütün gün kendi kendine aynı şeyi söylüyor, senin gibi: 'Çok önemli işlerim var benim!' Bunları söylerken gururla kabarıyor göğsü. Ama o bir insan değil ki, mantar!"

    YanıtlaSil
  2. Cnım,
    sana birşey söyleyeyim mi, küçük prens de dahil olmak üzere,jules verne nin tüm kitapları ve bugün bizim bildiğimiz pek çok çocuk kitabı aslında kendi zamanlarında büyükler için yazılmıştır. ama ne hikmetse hemen hepsi, yüzyılımızda çocuk kitabı olarak yayınlanıyor.

    yazdıklarımdan küçük prensin de jules verne in kitabı olduğu hissediliyor ama...:)))

    YanıtlaSil
  3. Ne cok sey birikmis okumalik, tatil geldi kavustuk senin guzel yazilarina sonunda :)
    bayilirim bende kucuk prense, en kisa surede detaylari ile okumaya donecegim :)

    YanıtlaSil
  4. It is really a tough job for me to write book review. you have got a lot of patience to
    be a book critic.Stay well.

    YanıtlaSil
  5. Yarin kitabi alip okuyacagm:) tskler:*...

    YanıtlaSil
  6. çok uzun zaman oldu okuyalı, canım çekti bir ara yine okumalı :)

    YanıtlaSil
  7. *Euphoric*
    Tabi cicim, ekle ekleyebildiğini :)
    Yeni yıla yeni tarz, yeni blog sayfa düzenlemesi, yeni header ve yeni onularla gireyim istedim.
    Kitap eleştirisi yapmak benim haddime değil ama beğendiğim kısımları paylaşmaya çalışacağım bu şekilde.
    Küçük Prens kahramanımdır.

    *Nihan*
    Canım oraya kocaman yazdık yazarını :)
    Millet gözüyle okusun, allalla :)
    Anlaşılmamak ne kötü değil mi?

    *A-H*
    Kuzum, şükür kavuşturana :)
    Oku tabi ya, insan okusun diye yazıyoruz bunları :)

    *Faysal*
    Haha :)
    Not difficult Faysal... really.
    See you around.

    *Rory*
    Al, oku daha fazla gecikme :)

    *Küflükedim*
    Bunları yazacağına okumaya başlamamış olman hata!
    Oku hemen.
    Hehe :)

    YanıtlaSil
  8. Ben de sen yazdiktan sonra actim okudum, cok sevdim :) Burada boyle bir kaynak olusturman cok iyi oldu, severek okuyorum :))

    YanıtlaSil
  9. *Evren*
    Beğenmene sevindim Evren.
    Anlamaya başladığında KuzuSu da okumalı bence :)
    Elimden geldiğince okuduklarımı burada paylaşmaya çalışacağım.

    YanıtlaSil

Buraya yazmaya niyetlendiğin her şeyi aleyhinde delil olarak kullanabileceğimi bilmeni isterim...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...yavrum seni layk ettim...