YouTube Açılımı!
(Kolay kolay copy-paste yapmam, bilenler bilir.
Şu YouTube olayıyla ilgili beğendiğim bi' yazıyla karşılaştım.
Aynısını oturup yazmak yerine linkini vererek paylaşmayı uygun gördüm)
Hükümetin "YouTube Açılımı"na: "yetmez, interneti aç" demenin tam zamanı...
YouTube'un nasıl açıldığına bir bakalım önce. Böylece bu adımın ardındaki amacı daha iyi algılayabiliriz. Almanya'daki bir şirket söz konusu videolar başıboş olduğu için bunların telifini alıyor. Sonra YouTube'daki otomatik telif ihlali mekanizmasıyla bunları yayından kaldırıyor. Sitenin zaten Türkiye'den girildiğinde erişilmesini engellediği bu videoları kendisi kaldırmadığı için, YouTube "ifade özgürlüğü" prensibine aykırı davranmamış oluyor. Ulaştırma Bakanlığı ve BTK da bir şekilde videoları global versiyondan kaldırmış oluyor. "Danışıklı dövüş" desek yeridir.
Bu tipik bir "ara çözüm". Hukuki açıdan da pek doğru bir "çözüm" sayılmaz, ama pratik olduğu kesin. YouTube için sırada bekleyen onlarca kararın hepsi sadece bu videolarla mı ilgili? Peki "sahibi belli" bir video söz konusu olunca ne yapacaklar? Bu "hukuki teferruatı" da bir şekilde düşünmüşlerdir herhalde.
Bu zahmete katlanılmasının tek nedeni, 5651'i sorgulamaya açmadan, artık bir simge haline gelen YouTube yasağından kurtulmak. Akılları sıra böylece Türkiye'de internet sansürü olmadığı izlenimini yaratacaklar. Bu oyuna burada, Türkiye'de gelen olabilir, ama ülkenin internet sansürcüleri ligindeki yeri değişmeyecek. Uluslararası medyanın, sivil toplum kuruluşlarının Avrupa Birliği'nin, AGİT'in algısında bir değişiklik olmayacak. Çünkü 8000'e yakın site hala engelli ve 5651 sayılı internet sansürü yasası olduğu yerde duruyor.
Bu "açılımın" yurtiçinde Ulaştırma Bakanlığı'nın işine yarayacağı kesin. Şimdiden güzide medyamız "müjde" çığlıkları atmaya başladı bile. YouTube'u engellemek için sırada bekleyen onlarca mahkeme kararını uygulamamanın da bir yolunu bulacaklardır bir şekilde. Hakkında mahkeme kararı bulunan Facebook'u engellememelerinin sebebi de bu. Çünkü yeni bir sembol yaratacaklarını iyi biliyorlar. Yeni stratejileri bu: mümkün olduğunca ünlü sitelere dokunmamak. Hükümet, kürtler ve alevilerden sonra şimdi de "YouTube Açılımı"na girişti!
Çünkü önceki stratejileri, yani meseleyi vergiye vb. bağlayıp ulusal egemenlik savaşına dönüştürme kurgusu ters tepti Google skandalıyla. Bu yeni çözüm o kadar "muhteşem" olamayacak, ama idare edecekler artık.
Sahi, şimdi kaç kişi soracak, "Google vergisini ödedi mi de YouTube'u açtınız" diye. Belleği zayıf bir toplumuz. Evet ünlü sitelerde geri adım atacaklar, taviz verecekler. Merak etmeyin, YouTube burada temsilcilik falan açmayacak, dünyanın hiç bir yerinde temsilciliği yok. Yerel versiyonu zaten vardı. O konuda yetkililer göz göre göre yanlış bilgi veriyorlardı. Google dünyanın hiçbir yerinde vermediği vergiyi burada verecek de değil. Buna rağmen ellerinden geleni yapıp erişim engelini kaldırdılar işte. Taviz verdiler.
Bu kısmi bir başarı olarak algılanabilir. Ama yeni stratejinin başımıza açacağı belaları düşününce bu hayali kurmak saflık olur olur. Çünkü bu zihniyet çalışmaya devam ediyor. Bakın, Blackberry bahanesiyle "Ulusal Kripto Yönetmeliği çıktı (http://ff.im/sAp8F). Mahremiyet ve özel iletişimin gizliliği ihlal ediliyor. "Turkish HADOPİ", yani yeni Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu yolda. İnternet erişiminin engellenmesi, ağır para ve hapis cezaları öngörülüyor. İnternet medyasını basın kanunuyla düzenlemekten bahsediyorlar. Bütün bunların yanında YouTube'un hiç bir önemi yok...
Sansürcü, baskıcı ve gözetleyici bu zihniyetin yeni stratejisini boşa çıkarmanın tek yolu, internet sansürü ile YouTube simgesi arasındaki bağı zihinlerimizde kırmak. Oyuna gelmeyin.
İlla bir simgeye ihtiyacınız varsa "8000" rakamını kullanabilirsiniz. Evet, bu ülkede 8000'e yakın site engelli. Her geçen gün de bunlara yenileri ekleniyor.
Bu sitelerin çoğunun "ahlaksız" ve pornografik yayınlar olduğunu söyleyenlerin de oyununa gelmeyin. Çocuğun, ailenin, değerlerin korunması söylemlerine de kanmayın. Sizler yetişkinsiniz. Kendinizi, kendi ailenizi, kendi değerlerinizi sizler de koruyabilirsiniz. Hukuk bunun için var. Devletin size ergen muamelesi yapmasına izin vermeyin.
Uluslararası uzlaşıyla kabul edilen iki içerik suçu var: Çocuk pornografisi ve nefret söylemi (ırkçılık, şiddete övgü, ayrımcılık vb.). Bu iki suç dışında içerik suçu yok. Müstehcenlik bir içerik suçu değil. Bu ülkede bayilerde serbestçe satılan dergilerin web siteleri bile engelleniyor. Erişim engellemeyle korunmak istenen siz, aileniz veya "değerleriniz" değil; statüko korunmak isteniyor... Erişim engellemenin bulunmadığı demokratik hukuk devletlerinde değerler mi zedeleniyor, birileri liderlerine hakaret etti diye politik sistemleri iki paralık mı oluyor, müstehcenlik var diye önüne gelen fuhuş mu yapıyor, aykırı düşünceler dile geliyor diye ikide bir bölünüyorlar mı?
İktidar, sansür yaparak demokrasiden korunmak istiyor!
Engellenen siteler arasında, çok sayıda, siyasal duruşu olan, muhalif, aykırı site, kültür ve sanat yayınları ve sosyal topluluk platformu var. Artık her bir internet kullanıcısı "yayıncı" haline gelmiş durumda. "İçerik suçu" belalı bir kavramdır. Her yere yapışabilir. Size de.
Bu ülkede geleneksel medya zaten sansürleniyor. Şimdi de internet sansürleniyor. Bunu bir adım sonrası sizi engellemeleri olacak...
Bırakın YouTube'u, siz sansüre bakın. Sansür var mı? Var. YouTube açılsa ne olur? Facebook hala açık diye sevinmeyin. Richard Dawkins'in sitesi niçin hala kapalı diye sorun. Devlete, neyi izleyeceğime, neyi okuyacağıma, neyi söyleyeceğime, neyi düşüneceğime karışma deyin!
İktidarın sansür, baskı ve gözetimle demokrasiden korunması mümkün değil. Tarihte bu startejinin başarılı olduğu görülmemiş. Burada da başarılı olamayacak. Ama bu sizlere, hepinize, tüm internet kullanıcılarına bağlı.
Hükümetin "YouTube Açılımı"na: "yetmez, interneti aç" demenin tam zamanı...
Posted by Özgür Uçkan at 14:47
Orjinali burada, görmek için bir tık yeter : Sansüre Sansür
Orjinali burada, görmek için bir tık yeter : Sansüre Sansür
Görsel: Yukarıdaki linkten
Happy Blogging.
YanıtlaSilatatürk e hakaret videoları bizzatihi you tube tarafından yeniden servis edildi..bu konudaki düşüncenizi de öğrenmek isterdim...
YanıtlaSilatatürk videolarını yeniden paylaşıma açan bir kuruluş yukarıdaki teorileri de icraatı ile çürütmüş oluyor... bir de şu var; ola ki yeniden bir you tube yasağı gelir ise, bu yazılanların hepsi havaya uçup gidecektir... ortaya bir sav koyarken ileride olabilecekleri de düşünmek gerek...
*ruşen*
YanıtlaSilOkurken nasıl okuyorsunuz, ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama bence bu yorumu yapmadan önce bir kez daha okuyun, muhatabınızı ve yazının ana fikrini bir daha değerlendirin.
İnsan bir bloga yolu düştüğünde şöyle bir bakmalı.
Bu blog sahibi kimdir? Nedir?
Duruşu nedir? Neler yazar? Tarzı nedir? diye.
Yoruma bakınca olayı size en baştan izah etme ihtiyacı hissettim şiddetle.
Atatürk'ü sevmek kimsenin tekelinde değil, önce bu konuda anlaşalım.
İkincisi, iktidarın YouTube'u yasaklama sebebi sanıyormusunuz ki Atatürk'e hakaret videoları idi? İktidarı hedef alan, AKP'nin içyüzünü ve bağlantılarını ortaya döken videoların serbestçe yayınlanmakta olması, onların gerçek amaçlarını ortaya koyan videolara ''DUR'' diyememeleriydi.
Almanya'da kurulan şirketin yayın haklarını aldığı bir çok videoda iktidarı eleştiren, onların negatif tepki almasını sağlayan, AKP karşıtı bu videolar.
Bu konuda anlaştıysak eğer, iktidarın Atatürk düşmanlığı bilinirken ne diye Atatürk'e hakaret içeren videolarla uğraşmalarını bekliyordun ki?
O videolar -NE YAZIK Kİ- hep olacak.
Orada olmasa başka bir yerde her daim karşımıza çıkacak.
Bir an düşündüm de, ben bunları 2 lisans 1 önlisans bitirmiş birine neden anlatıyorum ki?
leb demeden Çorum'da uzlaşmış olmamız gerekmez miydi?
Hala anlatamadıysam yazının sahibi '' Özgür Uçkan'' bir de ona danışmanızı tavsiye ederim.
İyi akşamlar.
siz alıntı bir yazıyı blogunuzda paylaşırken bu yazının tüm içeriğine katılmışlığınızı da imliyorsunuz bir taraftan... o nedenle direkt olarak sizin düşüncenizi merak ettim... ki bu yazı you tube'un yapmış olduğu çirkinliğe hiç dokunmamış... demek ki öncelikli amaç birilerini hedef haline getirip bu vesile ile kötüleme-karalama politikasını hayata geçirmek...
YanıtlaSilyazı da sanki you tube cular tarafından özellikle piyasaya sürülmüş gibi duruyor... ben işin hükümet vb. boyutunda değilim... atatürkle ilgili gerçeği bu yazıda aradım... bulamadım...
son derece dikte eden yaptırımcı bir yazı beni bağlamaz zaten... güdümleyici sesler sıkar beni... bu yazı da baştan sona bu üslupla ele alınmış... alımcıları buyursun alsın... bu yazıda daracık bir çember içinden you tube u şirin, birilerini de tu kaka ilan etme çabası var...
fazlasıyla antipatik...
şu anda haberlerde you tube'un yeniden kapatılabileceğine dair bir açıklama sözkonusu... yazının muhatapları ve paylaşımcıları savundukları tüm savları keybetmekteler... o sebeple diyorum bu düşünceleri savunurken altını da doldurmak gerek... kapanınca açıklama ne olacak merak ettim şimdi... bakın ben de açıklama yapma gereği duydum... ki başta koyduğunuz postaya göre siz leblebi değil leb i "l" demeden anlamalıydınız!
öte yandan, bu sorgulamayı yapmakla atatürkü tekele alma bağlantısı çok garip... bu çıkarımla siz de beni çok yanılttınız...
atatürkü karalayan videoların you-tube yasağı kalktıktan sonra you-tube cular tarafından siteye yeniden konulduğu bir gerçektir... bunu da hükümet ya da başka birileri yapmadı ya... ee o halde asıl konu bu değil de neden o ya da şu bu...
bu gerçeği gören sıradan bir vatandaş olarak sorguluyorum... bu da çok normal... çünkü konu açılmış... ve ilintili...
neyse... siz misyonunuzu yerine getirdiniz... benimki de limon sıkmak gibi oldu... pardon!
*ruşen*
YanıtlaSilİlk ve en kapsamlı yorumun bu olduğu için bunu seçip yayımladım. Diğerleri tekrar niteliğinde, senin de bildiğin üzere...
Evet, beğendiğim bir yazı olduğu için alıntı yapıp yayımladım.
Özür dilerim ama ''YouTube'' dediğin nedir? Kimdir? Sanki gerçek bir kişilikten bahseder gibi konuşuyorsun.
YouTube senin-benim gibi insanlardan oluşuyor.
Orada tek bir kişi yok ''Dur ben şimdi şu Türkiye'deki Atatürk sevdalılarının biraz daha canını sıkayım, iki video daha yayımlayayım'' diyen.
Önce bu gerçeğin bir farkına var.
Milletçe herşeyi üstümüze alınma alışkanlığımız var.
Şimdi yeryüzünde milyonlarca kişi işi-gücü-yemeyi-içmeyi bıraktı, Türkiye'nin değerlerine saldıralım dedi, öyle mi?
Gülüyorum, gerçekten.
Bu kadar sığ düşünmene gülüyorum.
You-tube'cu nedir allah aşkına?
Ben kalkıp kırmızı gülleri kötüleyen bir video paylaşsam ''you-tube'cular gülleri kötülüyor!'' mu olacak yorumun?
Ben yurtdışında yaşıyorum.
Burada YouTube'a yasak yok.
Yıllardır YouTube'dan izlemek istediğim her videoyu izliyorum.
İnan bana kimsenin ''Türkiye'de YouTube bloklu, biz Atatürk'e hakaret eden videoları yayımlamayalım bir süre'' veya '' Türkiye'de YouTube yasağı kalkmış, hadi Atatürk'e hakaret videolarını sıralayalım peşpeşe!'' dediği yok.
Herşeyin koskocaman bir planlı-programlı oyun olduğunu anlamayacak, anlamlandıramayacak kadarsa düşünme limitleriniz... ben size şu saatten sonra ne desem boş.
İsterseniz şunu bir daha okuyun belki biraz daha anlamanıza yardımcı olur :
Atatürk'ü baz aldığınız için bundan yola çıkacağım.
YouTube'da Atatürk'e sevgi-saygı dolu veya hakaret dolu videolar hep vardı.
AKP iktidarının gerçek yüzünü gösteren videolar yayımlanmaya başlayınca ve herşeye sansür-yasak koyan (basın özgürlüğü AKP iktidarı ile tamamen bitmiştir, hatırlatırım) AKP, YouTube'a sansür koyamayacağı için bu siteye erişimi durdurmuştur.
AKP'yi kötüleyen videoların çoooook büyük çoğunluğunun sahibi bu uploadları anonim- gizli Ip'lerden yaptığı ve ''bu benim videom'' diyemediği için, bir şirket ortaya çıkıp bu tip videoların büyük çoğunluğunun hakkını satın almıştır ve YouTube'a telif haklarını öne sürerek bu videoların paylaşımını kapattırmıştır.
Ne yazık ki bu site ATATÜRK'E HAKARET EDEN VİDEOLARIN YAYIN HAKKINI ALMADIĞI İÇİN bu videolar hala yayımlanmaktadır ve şimdi de sırf bunu bahane ederek, sırf ''bakın, YouTube'da bize zararı dokunan, iktidarı kötüleyen pek birşey yok ama Atamıza hakaret var'' mazeretiyle haklılıklarını ispatlamak peşindedirler.
Atatürk dillerinden düşürmedikleri oyuncak onlar için, bunu bir anlayabilsen gerisi gelecek.
Atamıza hakaret eden onlar, onun adını kullanan onlar, ''YouTube'' diye durmadan Türkiye'nin kuyusunu kazan bir kişilik yok orada, YouTube bizler gibi milyonların oluşturduğu bir portal ve dünyanın yüzbilmem kaç küsur ülkesinden yüzmilyonlarca kişi video paylaşımı yapabiliyor.
Şimdi hala bu düşüncelerin altının dolmadığını düşünüyorsan sadece gülümserim, geçerim ruşen.
Dilerim bir nebze olsun aydınlatabilmişimdir.
Bu madalyonun Türkiye dışından bakıldığında apaçık görünen yanı.
İnsan bazı şeylerin ayırdına içindeyken varamıyor.
Bir adım geriyeçekilip bakıldığındaysa herşey tüm gerçekliğiyle görünüyor.
İyi geceler.
ah memleketim ve ah memleketim insani! :)
YanıtlaSilbu yazının altına aferin bravo gibi methiyeler düzüp alkışlasa idik derin analiz yapan okur olacaktık demek! bir tuhaflığı dile getirince sığ oluyoruz! ilginç ve komik!
YanıtlaSilah evet tabii ki her türlü video eklenebilecek... söz konusu bu değil ama.. söz konusu şu;
you tube kapalı kaldığı sürenin sonundaki günlerinde atatürkle ilgili videoları kaldırmıştır... bu nedenle de kullanıma açılmıştır... ancak aynı you tube kullanıma açıldığı anda bu görüntüleri yeniden eklemekte beis görmemiştir... yani hükümeti olduğu kadar devleti ve milleti de takmayan bir you tube var kaşımızda... amiyane tabirle iplemeyen mi demeliyim...
ve şimdi de birileri kalkmış bu kuruluşu şirin göstermeye çalışıyor... ah siz de avukatlığına soyunuyorsunuz...
isteseydi o görüntüleri toptan kaldırabilir miydi, kaldıramaz mıydı? bu noktaya gelip bi bakın duruma...
bu ne şişkin ego! ne umursamazlık!
bu ne dayatmacı haller! tabii bizde böylesi yazılar copy-paste ile irdelenmeden piyasaya sürüldüğü sürece daha çok kişi avukatlık yapar!
ez cümle; bu sabah itibariyle you tube yine kapandı... yeni bir yazı hazırlanması gerek.. bu hükmünü kaybetti!
*A-H*
YanıtlaSilKuzum biz hala ''neden göremiyor bu Türk milleti AKP'nin gerçek yüzünü?
Nasıl bu kadar kör olabilir bir millet?'' diyorduk değil mi?
Al sana cevabı.
Sadece gülüyorum.
Daha nasıl açıklasam bilemedim.
*ruşen*
Ruşen ''youtube'' diye birşey yok. Bunu anla artık ya.
Artı, iki dakika mantıklı düşünmeye davet ediyorum seni.
Takmasam yorumunu siler geçerdim.
Oturup sana cevap yazıyor olmam bile sana birşey ifade etmiyor mu?
Kim YouTube'u şirin göstermeye çalışıyor?
Hahahaha, gerçekten gülüyorum şu anda.
Ruşen, ortada ''kuruluş'' yok.
Aç artık gözünü ne olur.
Ortada olan YouTube vs... değil.
Planlı-programlı, adım-adım hükümete çalışan bir oyun sadece.
Ama acı olan şu ki, hükümetin daha fazla sansür koymasına gerek kalmamış, yurdum insanının şu okuduğunu anlamaya bile çalışmadan sırf muhalefet olsun diye yazıyor hale gelmiş olması bile beyinleri sansürlemeyi başardığını ispatladı.
Sayende.
Gerçekten sağolasın.
Şimdi neden bu hükümet bu oy oranına sahip daha iyi anlıyoruz.
Bak bir daha söyleyeyim de anla; YouTube hiçbir video kaldırmadı.
YouTube'un kullanıma nasıl açıldığını yukarıda detaylı olarak sanırım 2 kez anlattım. Bir 3. kez anlatmaya artık gerek yok.
YouTube'Un kapanmasında da-açılmasında da Atatürk videoları BAHANE idi, asıl sebebin bununla yakından-uzaktan alakası yoktu.
bkz: yukardaki destanımsı açıklamalar
Ne egosu? Ne umursamazlığı?
Sen YouTube Atatürk videosu yayınlıyor diye bas bas bağırırken Atatürk'ümün sana-bana bağışladığı canım vatanım bu YouTube sansürcüleri tarafından satılıyor, bundan n'aber?
Ne diyorsun bu duruma? Memleketi satıyorlar.
İlköğretime türbanlıları almaya başladılar, memleketimde neler oluyor?
Orada sesini çıkarabiliyor musun?
Düzene DUR! diyebiliyor musun?
Egoymuş, avukatlıkmış, vay ki ne vay.
Dayatılan neymiş? Nerene dayanmış ki okuma gereği bile duymadan yazma hırsı bürümüş gözünü? Okuduğumu irdeleme becerisine sahibim, ya sen? Ayna ister misin?
Aynı tarafta olup ta, taraftarına muhalefet yapanı da gördüm ya, ölsem gam yemem :)
koşullandığınız yerde durduğunuz sürece beni anlayamayacaksınız...
YanıtlaSilhadi tükürelim hükümete... you tube diye bişi yok nasılsa! çirkin icraatları da yok... varsa yoksa şu kahrolası hükümet ve icraatları...
hadi tükürelim sahi! bu yazı da amacına ulaşsın...
bu arada, bu ne kaba savunma.. ne kindar bir üslup... fikrimizi dilediğimizce yazamayacağız ha! Anında şucu, bucu, şundan, bundan... O denli uzmanız ki test de yapabiliyoruz anında... ayna da satıyoruz... salt kendimizde var ya! ve salt kendimizinki dosdoğru...
bir de ülke elden gidiyor feryatları...
yok yahu...
43 yaşımdayım... bu ülkeyi hep birileri kurtarmaya çalışır, lakin önce elden gittiğini bas bas bağırarak...
bu popülist söylem ve sloganlar miadını doldurdu artık... yine de avunmak için buyrun kullanın...
çemberin öyle dar yerindesiniz ki, burada kestim artık... orada olmadığım sürece beni anlamanız mümkün değil... lakin ben de hep çemberin dışında olmaya çalışırım... bu durumda sizinle aynı noktada buluşmamız hiç mümkün değil...
fanatiklik yalnız futbol takımlarında olmuyor... ve fakat fanatikler hep kazanda kaynıyor!
şahsınıza hiç bir olumsuz düşüncem yok... pek keyifli bir tartışma olmadı ama yine de teşekkür ediyorum... hoş kalın!
ben de senin zekana bayılıyorum.fotoğraflarına da.iyi ki tanıştık.şahsen çok mutluyum seni tanımaktan.eğer gerçekten sevdiyseniz takvimi size göndermekten mutluluk duyarım.adresini mailime yollaman yeterli.sevgiler.eşine saygılar.
YanıtlaSil*ruşen*
YanıtlaSilSayende Türkçe ve matematik bilgimi tekrar gözden geçirmek zorunda kalıyorum.
''...bu arada, bu ne kaba savunma.. ne kindar bir üslup... fikrimizi dilediğimizce yazamayacağız ha!''
Ben kabayım, sen kibarsın bu cümlen ile bunu gördük.
''...43 yaşımdayım... bu ülkeyi hep birileri kurtarmaya çalışır, lakin önce elden gittiğini bas bas bağırarak... ''' 43 yaşındasın ama çok yürekten söylüyorum akıl yaşta değil baştaymış, atalarımız bilip-emin olup ta söylemişler.
Sormadım yaşını, yaşının üzerine basa basa nereye varma amacındasın anladık ama yaş ile çözülüyor ise bu tip sorunlar ben de dünkü çocuk değilim. Aramızda dağlar kadar fark yok, merak etme.
''...çemberin öyle dar yerindesiniz ki, burada kestim artık... orada olmadığım sürece beni anlamanız mümkün değil... lakin ben de hep çemberin dışında olmaya çalışırım... bu durumda sizinle aynı noktada buluşmamız hiç mümkün değil...''
İşte bu noktada tamamı ile koptum :)
Çemberin -dar yeri- ...
Lütfen çember nedir bunu cümle içinde kullanmadan oku-öğren, ayrıca çemberin içinde veya dışında veya ortasında veyahutta 75 kilometre ötesinde olman ''HİÇBİRŞEY İFADE ETMİYOR''.
Gerçekten laf kalabalığından başka birşey değil yazdıkların.
Zerre kadar aklı başında biri bu yazdıklarına sadece gülüp geçecektir.
''...fanatiklik yalnız futbol takımlarında olmuyor... ve fakat fanatikler hep kazanda kaynıyor!''
Ne fanatizmi?
Ne kaynaması?
Ne kazanı?
Sen ne dediğini biliyor musun?
Can-ı gönülden bir video hediye etmek isterim;
Beğenmediğin YouTube'a erişim hakkın var ise, buyur izle :
http://www.youtube.com/watch?v=UvwEvDM7UAs
''Benim hükümetim, benim hangi websitesine erişip erişemeyeceğimin kararını veriyor.
Ayda tonla para veriyorum internet bağlantıma ama kendi kararlarımı kendim verecek kadar yetişkin olmadığım, elime-koluma-aklıma-parmaklarıma hakim olup zararlı websitelere girmeden duramadığım için, ve hatta YouTube benim sağlığıma zararlı olduğu için canım hükümetim beni düşünüyor, kazayla da olsa girmeyeyim bu sitelere diye yaklaşık 8.000 websitesini görmeme izin vermiyor, hepsine erişimimi kapattı''diyor isen :
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/2787/kardes-ne-diyosun-sen-directors-cut
benim için şunca yazdığın yazının bu videodaki ''yorumcunun'' söylediklerinden hiçbir farkı yok.
Çok üzücü.
Son yazım demişsin.
Üzüldüm.
Haklısın pek hoş ve eşit şartlarda tartışma olmadı.
Benim için daha çok zaman kaybı olduğu gün gibi ortada.
Zamanım kıymetlidir, daha verimli şeylere harcamayı yeğlerim.
Hoşçakal.
*Nihan*
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Gerçekten iyi ki tanıştık.
Sanırım toprak çekiyor, ondan :)
Mesajını okudum, belki yanlış anlamışımdır diye dönüp bir daha okudum!
Nasıl mutlu oldum, özel hissettim bir anda anlatamam.
Resmen havalandım, haha :)
En kısa sürede seninle irtibata geçeceğim.
İzmir'ime, İmbat'ıma selam söyle :)
Eşimin de çok çok selamları var.
Sevgiler.
Ellacığım,feysi ilk açtığımda acayip bir yığılma oldu.kendi arkadaşlarım dışında da biraz fazlaca insan geldi çünkü ben çalışmalarımı koymuştum.blogumun huzuru için dondurdum.o yüzden mailime yollarsan adresini sevinirim.robotsdoodles@gmail.com
YanıtlaSilfotoğrafın harika.
Sonunda ne olur artık kapanmasın !!!
YanıtlaSil